"teslim etmek için" - Traduction Turc en Arabe

    • لتسليم
        
    • لتسليمه
        
    • لتوصيل
        
    Kaseti teslim etmek için bir saatiniz var, yoksa gergin çocuk ölür. Open Subtitles لديك ساعة واحدة لتسليم الشريط، أو الإمتداد هنا ميت.
    Çok iyi çünkü teslim etmek için 2 haftan kaldı. Open Subtitles هذه أخبار رائعة لأنه تبق لك إسبوعين لتسليم السيناريو
    5 Nisan 1953'te Pechárkova caddesinde kuyumcudan alınan mücevherleri teslim etmek için Abraham Hübner,Rikl, Bekštajn ve Bursch ile buluştum. Open Subtitles في 5 أبريل 1953 التقى إبراهيم هوبنر راكيل ، بيكسجان وبورش لتسليم المجوهرات من متجر المجوهرات في شارع بيشركوفا
    Davalı yardım çağırmamıştı, ve bıçağı teslim etmek için de 5 gün beklemişti. Open Subtitles المتهم لم يطلب المساعدة وإنتظر خمسة أيام لتسليمه
    Tamam, nasıl olacağını sana anlatayım. Prensi teslim etmek için beş dakikan var. Open Subtitles حسنٌ، هكذا ستتم الآمور لديكِ خمسة دقائق لتسليمه
    Benimkine ne olursa seninkine de olur ve bu da seni şartlarımızı teslim etmek için mükemmel biri yapar. Open Subtitles أيًا كان ما سيحدث لي سيحدث لك مما يعني أنك أفضل رجل لتوصيل شروطنا
    Kalbi teslim etmek için 4 saatin var bundan daha fazla dayanmaz. Open Subtitles لديك أربع ساعات لتسليم القلب قبل أنه لا يعد فعال
    Kendini teslim etmek için bana geliyor olduğunu mu düşünüyorsun? Open Subtitles هل تعتقدين أنه كان قادم لتسليم نفسه لي ؟
    Sadece cesedini teslim etmek için 24 saatim olduğunu biliyorum. Open Subtitles كل ما أعرفه هو أن أمامي 24 ساعة لتسليم جثتك إليهم.
    NATO Büyükelçilerini kaçırdıktan sonra fidyeyi teslim etmek için anlaşmaya vardık. Open Subtitles بعد أن خطف سفير الناتو تم التعاقد معنا لتسليم الفدية
    Yarın da bir uçağı teslim etmek için gidiyor. Open Subtitles أنه سيغادر غداّ لتسليم الطائرة
    Bunu teslim etmek için okula gidiyordum ama neden bilmiyorum, buraya gelmek istedim. Open Subtitles كنتُ في طريقي إلى المدرسة ...لتسليم هذا المشروع و لا أعلم لماذا جئتُ إلى هنا عوضاً عن المدرسة
    Oğlunuzu teslim etmek için burada olmadığınızı varsayıyorum. Open Subtitles أفترض بأنّك لست هنا لتسليم إبنك
    Omen'ı teslim etmek için üç saatimiz var yoksa Ellie ve Muhteşem'i öldürecekler. Open Subtitles لدينا ثلاث ساعات لتسليم الفيروس أو إنهم سيقتلون "إيلي" وزوجها
    Yakuza'nın istediği 60,000 yeni teslim etmek için sadece altı günümüz kaldı. Open Subtitles لدينا الآن فقط 6 أيام لتسليم الـ60,000 ين التي طلبتها الـ"ياكوزا"،
    Ve kimlik kartlarınızı teslim etmek için hazırlayın. Open Subtitles ويجب أن يكون معك بطاقة التعريف وأن تكون مستعداً لتسليمه
    Sonrasında parayı teslim etmek için Gottfrid'le bu buluşmayı ayarladık. Open Subtitles و قمنا بترتيب لقاء مع "غوتفريد" لتسليمه المال
    - teslim etmek için gidiyordum. - Tabi. Open Subtitles كنت في طريقي لتسليمه
    Ölümünden sonra paketi teslim etmek için neden sizi tuttu merak ediyorum. Open Subtitles ما يحيرني هو لماذا تعينك لتوصيل طرد في حالة وفاتها
    Başka bir postacı tüyosu ise; postanı teslim etmek için akşamı beklersen çok güzel akşam yemeklerinin kokusunu alabilirsin. Open Subtitles ونصيحة بريدية أخرى إذا انتظرت لتوصيل البريد بالليل تستطيعين شم العديد من الأكل الطيب
    Ben de tam bu elbiseleri teslim etmek için ayrılıyordum. Open Subtitles انا كنت متجة للتو لتوصيل هذه الملابس

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus