Size, yani Mary'nin Yeni Zelanda'daki teyzesine gönderilmişti. | Open Subtitles | أجل ، الرساله أرسلت أليك خالتها فى نيوزيلاندا |
- Hayır. Geçen yıl teyzesine bakıyordu. | Open Subtitles | لقد كانت متغيبة بالعام الماضي ترعى خالتها. |
Ama Alicia nın teyzesine göre onlar katliamdan sonra çok kısa bir süre berabermişler katliamdan sonra çok kısa bir süre berabermişler... büyüdüklerinde ayrı yollara gitmişler | Open Subtitles | لكن كما تقول خالتها لقد بقوا على تواصل لفترة بسيطة بعد المجزرة وفيما يكبرون كل منهم ذهب في طريقه |
Lisa'nın teyzesine eşyaları taşımaları için yardım edecekti. | Open Subtitles | أنا فقط أقل نيد أراد مساعدة خالة ليزا في نقل باقي أغراضها |
Javier'ın spermi bir test tüpüne koyuyor ve Samuel'ın 49 yaşındaki teyzesine yerleştiriyorlar. | Open Subtitles | (سيضعها في أنبوب اختبار مع منيْ (خافيير .ثم سيزرعوها في خالة (سامويل) ذات الـ49 سنة |
İmparator, tahta geçmesi için Papanın teyzesine yardım etmesini nezaketle karşılamayacaktır. | Open Subtitles | الإمبراطور لن يساعد البابا بتلك السهولة لكي يجعل عمته تتنازل عن العرش. |
Sadece, Jane teyzesine her hafta yazıyor ve o iki mektup arasındaki sürede en az sekiz hüner kazanmış görünüyor. | Open Subtitles | جين تكتب لخالتها كل اسبوع ويبدو انها تتقن على الاقل 8 أشياء في كل اسبوع |
En büyüğümüz Kate'i, İskoçya'daki teyzesine göndermek zorundaydık. | Open Subtitles | أجبرنا الأمر على أن نرسل كيت إلى عمتها في اسكوتلندا |
Birkaç gün içinde teyzesine gidecek, değil mi? | Open Subtitles | ستغادر إلى عند خالتها في غضون بضعة أيام، صحيح؟ |
Sen hiç teyzesine para ödeyen bir yeğen gördün mü? | Open Subtitles | هل سبق و أن قامت فتاة بمحاسبه خالتها |
Fidye için teyzesine götürüyorum. | Open Subtitles | ذاهب بها إلى خالتها من أجل فدية. |
Fidye için teyzesine götürüyorum. | Open Subtitles | أجلبها إلى خالتها للحصول على فدية |
Hatta zavallı Mary'yi kandırarak, her şeyini Yeni Zelanda'daki nazik teyzesine bırakan bir vasiyetname hazırlamasını sağladınız. | Open Subtitles | وخدعت (مارى) المسكينه لتكتب وصيه لصالح خالتها الطيبه فى نيوزيلاندا |
Sonra Justin'ın büyük teyzesine ulaşmış, okul yönetimindekilere ulaşmış. | Open Subtitles | (تكلم مع خالة (جاستن تكلم مع طاقم المدرسة |
"Dünyanın en iyi teyzesine" | Open Subtitles | إلي أفضل خالة في الوجود |
Baş rahibemiz onu Zofia'nın teyzesine götürdü. | Open Subtitles | أمّنا أخذته إلى خالة "صوفيا" |
Ve teyzesine onu yetiştirmesine yardımcı olması için maaş bağladınız. | Open Subtitles | و أعطيت عمته راتباً لتساعدها في نشأته. |
teyzesine ulaşmayı başardım. | Open Subtitles | وأخيرآ وجدتُ طريقآ الى عمته |
Lily Gamboll teyzesine karşı satır kullanmıştı. | Open Subtitles | ليلى جامبل استعملت الساطور مع عمتها |