Orada, bayanlar ve baylar, Thomas Jefferson'ın ellerinde gelişen Amerikan demokrasisi var. | TED | هناك سيداتي وسادتي حيث تتطور الديمقراطية الأمريكية بيد توماس جيفرسون. |
Ama bir radyo Thomas Jefferson'ın eline geçseydi ne yapardı biliyor musunuz? | Open Subtitles | ولكن لو كان توماس جيفرسون حصل علي جهاز راديو أتعلمين ماذا كان سيفعل به ؟ كان سيغلقة فحسب |
Thomas Jefferson'ın arada bir isyan gerektiğine dair bir lafı yok mu? | Open Subtitles | لم يكن ذلك توماس جيفرسون أن قال شيئا حول تحتاج إلى التمرد بين الحين والآخر؟ |
Örnek olarak, bir kaç yıl önce bazı arkadaşlarım, Kongre Kütüphanesi'nde bulunan, Thomas Jefferson'ın kendi elleriyle yazdığı, Bağımsızlık Bildirisi'nin taslağını görüntülediler. | TED | خذ على سبيل المثال، مسودة إعلان الاستقلال المكتوبة بيد توماس جيفرسون نفسه، والتي قام بعض زملائي بتصويرها منذ عدة سنوات في مكتبة الكونجرس. |
Başkan Thomas Jefferson'ın 5 ciltlik biyografisini yazmıştır ve bunun için bütün hayatını resmen Jefferson'un yanında geçirmiştir. Söyleşinin bir yerinde ona "Onu tanıdığınıza memnun musunuz?" | TED | يدعى دوماس مالون. كتب سيرة توماس جيفرسون الذاتية في خمسة أجزاء، لقد قضى حياته بأكملها تقريبا مع توماس جيفرسون، و على فكرة، في إحدى اللحظات سألته، "هل كنت تفضل لو قابلته شخصياً؟" |
Thomas Jefferson'ın soyundan olduğun için onur duymalısın Tracy. | Open Subtitles | (ترايسي), عليك أن تشعر بالشرف لأنك سليل (توماس جيفرسون) |
Thomas Jefferson'ın hikayesi. Yalnız, Norbit'teki gibi olacak. | Open Subtitles | قصة (توماس جيفرسون), إلا أننا سنقوم بها مثل فيلم (نوربت) |
Biliyorum, çünkü Tembel Susan'nın ve Thomas Jefferson'ın soyundanım ben! | Open Subtitles | أعلم هذا لأنني من سلالة ( توماس جيفرسون ) و " سوزان الكسولة " نفسها |
Asma suratını. Thomas Jefferson'ın dediği gibi bin yıl sonra değerli bir arkeolojik buluş olacak. | Open Subtitles | لا تستاء كما قال (توماس جيفرسون) بعد ألف سنة ستكون هذه قطع أثرية ذات قيمة |
Sözün özü senin bana Thomas Jefferson'ın Lewis ve Clark'a olduğu gibi inancın var. | Open Subtitles | الخلاصة، آمنتِ بي مثلما آمن ( (توماس جيفرسون) في (لويس) و(كلارك. |
Sonra birden dünyanın diğer ucunda Thomas Jefferson'ın altına yatırıyorlar. | Open Subtitles | بصورة مفاجئة، إنّك أصبحت على الجانب الآخر من العالم مع (توماس جيفرسون). |
Sonra birden dünyanın diğer ucunda Thomas Jefferson'ın altına yatırıyorlar. | Open Subtitles | بصورة مفاجئة، إنّك أصبحت على الجانب الآخر من العالم مع (توماس جيفرسون). |
Porselen takım Thomas Jefferson'ın Monticello'daki evinden. | Open Subtitles | (الخزف من ممتلكات (مونتيشلو (الخاصة بـ(توماس جيفرسون |
Bu insanlar için o George Washington ve Thomas Jefferson'ın bir araya gelmiş hali. | Open Subtitles | بالنسبة لهذا الشعب، ذلك أشبه بـ(جورج واشنطن) و(توماس جيفرسون) مندمجان في شخص واحد |
Thomas Jefferson'ın Fenestella'sını yok etmek doğru bir hareketti. | Open Subtitles | تدمير (الفينيستسلا) الخاصة بـ(توماس جيفرسون) كان قراراً صحيحاً |
Freddie, Thomas Jefferson'ın atı Caractacus'u oynuyor. | Open Subtitles | يقوم (فريدي) بدور حصان (توماس جيفرسون) |
Thomas Jefferson'ın kurduğu partinin modern müsveddesi olan, bir vantuz misali yapıştığınız bu parti, utanmadan hala kendine "Demokrat" diyebiliyor. | Open Subtitles | (التحريف الحديث لـ(توماس جيفرسون بالمنظمة السياسي الذي ربطت نفسك به كحيوان بحري صغير الذي لديه الوقاحة ليدعو نفسه أنه من حزب الديمقراطيين |
Thomas Jefferson'ın en yeni oyuncağı. | Open Subtitles | إنها أحدث لُعبة لِـ (توماس جيفرسون) |
Thomas Jefferson'ın boyu 1.88 m. olmasına rağmen. | Open Subtitles | رغم أن (توماس جيفرسون) كان بطول "2'6 |
- Thomas Jefferson'ın. | Open Subtitles | (توماس جيفرسون) |