"tibet'e" - Traduction Turc en Arabe

    • التبت
        
    Onun dilegi Tibet'e, hacca gitmekti. TED أمنيتها كانت أن تسافر إلى الأماكن المقدسة في التبت.
    Hindistan'a, Tibet'e, İsrail'e, Fransa'ya, her yere gidebilirsin. Open Subtitles يمكنك الذهاب الى الهند,التبت,فرنسا الى أى مكان
    Tibet'e gidelim! Orada kaplanlar hep karlar altındadır. Open Subtitles من و إلى التبت معنا اذاً هنا ثلج دائما و النمور هناك
    Sıcak su yılanı Tibet'e özgü bir hayvandır ve bu yüksek platolardaki güç koşullarda hayatta kalabilmesini tamamen bu doğal ısıtma sistemine borçlu olduğu düşünülmektedir. Open Subtitles أفعى الينابيع الحاره الفريدة بقيت في التبت بالظروف القاسية بسبب التدفئة الطبيعية.
    Amerika'ya taşındığında Tibet'e Özgürlük eylemine katılmış birkaç ay önce genç bir eylemci ile tanışmış. Open Subtitles لقد التحق في حركة التبت الحرة عندما انتقل إلى الولايات المتحدة، والتقى بشابة ناشطة
    Çok heyecan verici. Bu iş bizi daha sonra Tibet'e götürecek. TED ومن ثم سيأخذنا العمل إلى التبت.
    Bildiğiniz üzere, Ngawang Jigme, Tibet'e geçiş kapısı Chamdo'dur. Open Subtitles وكما تعرف تشامادو هى بوابة التبت
    Mandala denilen Tibet'e özgü bir resim. Open Subtitles تلك صورة من التبت تدعى ماندالا
    Sonra Tibet'e gidip Budizm okudum. Open Subtitles ومن ثم ذهبت الى التبت ودرست البوذية
    Tibet'e ulaşmayı ummuştum. Hiç fırsatımız olmadı. Open Subtitles حسناً، لقد كنت آمل ان نعوضها في زيارتنا للـ "التبت"..
    JFK'den Tibet'e direkt uçuş var mı diye bakar mısın? Open Subtitles حسناً، لكن قبل ان نبدأ هل يمكنكِ التأكد من.. ما اذا كان هنالك رحلة طيران مباشرة الى "التبت
    Kızım ve ben bir seri katille yaşamak için ülkenin yarısını geçip Tibet'e gitmeyeceğiz. Open Subtitles لن نذهب أنا وابنتي الى أخر البلاد حيث التبت *يظن أن التبت داخل أمريكا* للعيش مع قاتلة متسلسلة
    Bak ordan buraya taa Tibet'e kendi paramla geldim. Open Subtitles أتعلم، لقد سافرت إلى هنا من مكان بعيد إلى "التبت" بأموالي
    Tabi ki var. "Tibet'e Özgürlük"* yazan bir tampon çıkartması gördüm. Open Subtitles بل لديكم بالطبع، رأيت لافتة "حرروا (التبت)"
    Hellboy, sen Tibet'e gidiyorsun. Bay Clark ile ekip olacaksın. Open Subtitles (فتى الجحيم)، أنت ستذهب إلى (التبت) (وسوف تنضم إلى السيّد (كلارك
    Ya da Tibet'e Hellboy'suz ekip götürebilirim. Open Subtitles أو يمكنني أن آخذ فريق إلى (التبت) بدون (فتى الجحيم)
    Bunca zamandır böyle bir arka kapı olduğu halde... beni Tibet'e kağnı üstünde mi getirttin? Open Subtitles تركتني أسير كل هذه المسافة إلى (التبت) بينما لديك باب خلفي طوال الوقت ؟
    Tibet'e gider Himalayalar'a tırmanırız. Open Subtitles (التبت) يمكننا تسلق (الهيملايا) ويمكننا زياره (الدلاي لاما)
    - Mesela Tibet'e mi gidersin? Open Subtitles أنت تفكر ربما التبت ..
    Yani bu mermiler bir koleksiyoncu olan Bay Satoshi Matsuda tarafından Tibet'e dönerken satın alındı. Open Subtitles تم شراء هذه الرصاصات من طرف السيّد (ساتوشي ماتسودا) جامع أغراض في طريق عودته الى (التبت)

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus