Koç Tice sahaya çiçekler koyabileceğimizi söyledi. | Open Subtitles | المدرب تايس يقول انه نستطيع وضع الزهور خارج الملعب للخدمة |
Ne haltlar yediğini bilmiyorum Şerif ama o kişi kuzenim Tice idi. | Open Subtitles | لا أعرف ما هي لعبتك أيّها المأمور ولكن ذلك ابن عمي (تايس) |
Bu koç Tice. | Open Subtitles | هذا المدرب تايس |
Ne haltlar yediğini bilmiyorum Şerif ama o kişi kuzenim Tice idi. | Open Subtitles | لا أعرف ما هي لعبتك ولكن كان ذلك ابن عمي (تايس) |
Tice, onun kötü işlerini yapmak için bu sabah aşağı indi. | Open Subtitles | (تايس) نزل لأسفل معه هذا الصباح ليحلق الأذى |
Shurn'a onun adına ıstırap çektiğimi söyleyip Tice için baş sağlığı dileklerimi ilet. | Open Subtitles | أخبر (شيرين) أنني أتألم لخسارتها -وأنني آسف لما حل بـ(تايس .. ) |
Benim açımdan şanslısın o zaman. Zavallı Tice açısından değil ama. | Open Subtitles | إذاً أصبحتِ محظوظة بالنسبة لي ولكن (تايس) المسكين؟ |
Hadi be Tice. Geberteceksin bizi. | Open Subtitles | بحقك يا (تايس) إلعب ونحن أحياء، أرجوك |
Tice daha önce hiç akına gitmedi. | Open Subtitles | حسناً، (تايس)، لم يذهب في غارة من قبل |
Tice daha önce hiç akına gitmedi. | Open Subtitles | (تايس) لم يخرج في غارة من قبل |
Tice'ın ölümüne neden olduktan sonra bile mi? | Open Subtitles | حتى بعد مقتل (تايس)؟ |
- Tice var ya... | Open Subtitles | -ذلك الفتى (تايس) ... |