Bize ikinci timsahtan onun kafasını uçuracağımızdan korktuğu için bahsetmediğini söyledi. | Open Subtitles | حول التمساح الثاني، ' هي كانت خائفة ان نفجّر رأسه. |
Tam o lanet timsahtan kurtuldum diye sevinirken, şimdi de bu! | Open Subtitles | قريبا سيتكرر الامر مثل ما حدث مع ذالك التمساح الملعون و الان هذا |
Ace Irwin Ventura, hemen oradan çık ve insan yiyen timsahtan uzak dur. | Open Subtitles | إيس فنتورا أيروين أخرج من هذا الحوض قبل أن يفترسك التمساح |
Gelişmemiş bir Thomson ceylanı su içiyor. 4 metre boyundaki timsahtan veya Afrika çöl timsahından habersiz. | Open Subtitles | غزال غير ناضج يرتشف غير مدرك لما يقترب منه تمساح طوله اربعة عشر قدم تمساح صحراوي أفريقي |
Ölü bir timsahtan çıkardım. | Open Subtitles | لقد وجدته داخل تمساح ميّت |
Tuzlu suyu tolere edebilen bir kaç timsahtan biridir onlar aynı zamanda en büyük ve güçlü yüzücülerdir | Open Subtitles | فهي واحدة من التماسيح القليلة التي تكيفت مع المياه المالحة و هم أيضاً من أكبر و أقوي الحيوانات السابحة |
İyi haber timsahtan kaçmayı başardık. | Open Subtitles | الخبر الجيد هو اننا نجونا من هجوم التماسيح |
timsahtan önce de adama zarar verilmek istenmiş. | Open Subtitles | إذًا هذا التمساح لم يكن لأول مرة شخص ما أراده أن يؤذي هذا الرجل |
Öyleyse timsahtan önce olan her şeyi anlat bana. Ölüm sebebi: | Open Subtitles | حسناً إذاً أعطني كل شيء قبل التمساح |
Adını timsahtan almıştır. | Open Subtitles | إشتق إسمه من إسم التمساح |
Morgan'la o seni timsahtan kurtarana kadar birbirinizden nefret ediyorsunuz ve sonra dudaklarınız buluşuyor. | Open Subtitles | أنتِ و (مورغان) تكرهان بعضكما إلى أن تحين اللحظة التي ينقذكِ فيها من ذلك التمساح .. و بعدها تتلاقى شفاكما |
- Gidelim. - Dur, elini aldı diye bir timsahtan mı intikam almak istiyorsun? | Open Subtitles | فلنذهب - ...تريد الانتقام مِن التمساح - |
timsahtan bahsediyoruz. | Open Subtitles | عن التمساح |
Bunu timsahtan mı çıkardınız? | Open Subtitles | أعصرتِ ذلك من تمساح أمريكي؟ |
O zaman timsahtan kimin korktuğunu görürüz. | Open Subtitles | ثم نرى من سيخيف التماسيح |