"timur" - Traduction Turc en Arabe

    • تيمور
        
    • تامرلان
        
    Orta Asya'da Çağatay Hanlığı Timur gibi liderler yetiştirdi, torunu Babür ise Hindistan'da Babür İmparatorluğu'nu kurdu. TED في آسيا الوسطى، الخانات الشاغاتية جلبت قادة مثل تيمور وسَليـلَه بابور، الذي أسس الإمبراطورية المغولية في الهند.
    Büyük İskender, Timur ve senin Çar Peter. Open Subtitles الإسكندر الاكبر. تيمور, وبطرسك الاكبر
    Sanırım Timur kardeşini hastaneden hastaneye taşıyor ve ona bakıyordu. Open Subtitles أظنّ أنّ (تيمور) كان ينقل أخاه من مستشفى لآخر ليراقبه.
    O zamandan sonra Timur, düzeltemeyeceği hatalar yapmadı hiç. Open Subtitles منذ ذلك الحين لم يرتكب "تامرلان" أي خطأ قابل للنقض
    "Ölümünden sonra, Timur sıkılmış yumruklarla gömülmeyi buyurdu." Open Subtitles "عندما كان يموت، طٌلب "تامرلان لدفنه بقبضة يده
    Kontrol altına aldım Timur. Open Subtitles "أنا أسيطر على الأمر "تيمور لقد حذرتك من التورط معهم
    Noah, Timur dahil herkese telefon tedarik edecek. Open Subtitles "نواه" احضري للجميع هواتف جديدة بما فيهم أيضاً "تيمور".
    Özbek kara para aklama işini yapan birisi Timur Ahmedov. Open Subtitles بواسطة شخص كان يراقب غاسل الأموال الأوزبكي المسمى (تيمور أحمدوف)
    Timur bunu 10'a kadar götürebilir. Open Subtitles تيمور " هنا يستطيع أن يوصلك للمستوى العاشر "
    Timur'un 6 sene önce çaldığı bir teknoloji değilmiş. Open Subtitles اتضح أنّ (تيمور) لم يسرق أي تقنية قبل ست سنوات.
    Kesin olan Timur'un kardeşini, eğitildiği gizli tecrit tesislerinden çıkardığı. Open Subtitles لكن ما نعرفه أنّ (تيمور) قد أخذ أخاه من الحجر الصحي السرّي حيث كان يخضع للدراسة.
    Timur burada da Başkent'te de koma bölümünde çalışıyordu. Open Subtitles وكان (تيمور) يعمل بجناح الغيبوبة هنا وبالعاصمة.
    Elimizde Timur Vasiliev'e ait eski iş kayıtlarından bir telefon var. Open Subtitles لدينا رقم هاتفي لـ(تيمور فاسيليف)، من سجلات توظيفه.
    Cevap elimizde Timur. Ama duymak isteyeceğinden şüpheliyim. Open Subtitles لدينا الجواب يا (تيمور)، لكنه ليس ما تودّ سماعه.
    Ajan Broyles'ın dediğine göre Timur bunu zapt edebileceğine eminmiş. Open Subtitles قال العميل (برويلز) أنّ (تيمور) كان متأكداً من أنّه يستطيع احتوائه.
    Walter, Timur'un konağı şoklayarak onu zapt edebileceğini söylemiştin. Open Subtitles (والتر)، قلت أنّ (تيمور) قد نجح باحتوائه بإيلام المضيف.
    Kasim'in yerini bilmiyorum ama Timur Ahmedov ile bir görüşmesi var. Open Subtitles ليس لديّ قراءة عن موقع (قاسم) لكن لديه إجتماع مع (تيمور احمدوف)
    "Uzun zaman Timur'un mezar yeri bilinmezliğini korudu." Open Subtitles لكن موقع دفن "تامرلان" بقى مجهولا لوقت طويل
    "Araştırmalarımıza göre gömülü olan kişi büyük komutan Timur'dur." Open Subtitles طبقا لبحثنا، فإنه يحتوي على بقايا القائدالعسكريالعظيم"تامرلان"
    Timur'un mezarına gitmemde yardımcı ol bana. Kimsenin haberi olmasın. Open Subtitles هل يمكنك أن ترتب لي لزيارة قبر "تامرلان
    Timur'un sağ elinde tebeşir yok. Open Subtitles ليس هناك طباشير في اليد اليمنى لـ "تامرلان"

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus