Bu derste, öğrenciler birer tiyatro oyunu sahnelemeli. | TED | في هذا الفصل، كل الطلاب يجب أن يكونوا مسرحية. |
Sanki bu koskocaman savaş sizin için hazırlanmış bir tiyatro oyunu gibi. | Open Subtitles | تعتقد هذه الحرب وضع معرض عليه لك لتغطية، مثل مسرحية برودواي. |
Bu komik bir tiyatro oyunu gibi. | Open Subtitles | في هذه الخبرية كُلّ المتطلبات لكتابة مسرحية هزلية |
O zaman tiyatro oyunu yazarken bana yardım ettiğinizi söyleriz. | Open Subtitles | ..سوف نقول سوف نقول أننا نكتب مسرحية مشتركة |
Bana şu arkadaşınızın tiyatro oyunu hakkındaki bilgileri yollamalısınız. | Open Subtitles | و أيضاً، يحب عليكِ أن تتذكري أن ترسلي لي تلك المعلومات عن مسرحية صديقك |
İrlandalıların ne kadar harika ve zorlukların üstesinden gelemediklerine dair karışık bir tiyatro oyunu mu yazacaklar? | Open Subtitles | يكتبون مسرحية ملتوية عن كم أن الأيرانديون رائعون في عدم تخطي المحنة؟ |
Çok iyidir, evet. Aslında bir oyun. Kitap değil, tiyatro oyunu. | Open Subtitles | إنه ممتاز جداً, إنها مسرحية ليس كتاب, ولكن مسرحية |
%8'i "Hayatım bir roman." dedi. %5'i "Hayatım bir tiyatro oyunu." | TED | وقال 8% : "حياتي رواية" وقال 5%: "حياتي مسرحية". |
Evlat, bu sadece harika bir tiyatro oyunu değil, ayrıca Hayalet Avcıları adında mükemmel bir filmin senaryosu. | Open Subtitles | بني, أنها ليست فقط مسرحية عظيمة و لكنها أصبحت أيضاً فيلماً عظيماً يدعي "قوست باسترز" |
Muhtemelen yeni bir tiyatro oyunu yazacağını ima ediyor. | Open Subtitles | وهذا يشير إلى كتابة مسرحية جديدة |
Anne, bu gece okulda tiyatro oyunu var. | Open Subtitles | أمي، ستعرض مسرحية في المدرسة الليلة. |
Amaç çok güzel bir tiyatro oyunu sergilemek. | Open Subtitles | أترى ، أفكر أن أعمل مسرحية هائلة. |
- Ucuz bir tiyatro oyunu gibiydi, yemedim. | Open Subtitles | واجهة مسرحية رخيصة، لم تنطلي عليّ |
- Ucuz bir tiyatro oyunu gibiydi, yemedim. | Open Subtitles | واجهة مسرحية رخيصة، لم تنطلي عليّ |
satıcının ölümü adlı tiyatro oyunu için. | Open Subtitles | أجل, أنا و مجموعتي سوف نمثل مسرحية "موت رجل مبيعات" |
Bir tiyatro oyunu izliyorsunuz, sahnede şölen verilmekte. | Open Subtitles | تشاهدى مسرحية , مأدبة مستمرة |
Beraber bir tiyatro oyunu yazıyorlar. | Open Subtitles | إنهم يشتركون في كتابة مسرحية |
Bilmiyorum, ama tiyatro oyunu değil işte. | Open Subtitles | لا أعرف .. ولكنها ليست مسرحية |
Biz... yani Hauser ve ben Doğu Almanya'nın 40. yıldönümü için beraber bir tiyatro oyunu yazmak istiyoruz. | Open Subtitles | أنا و(هاوزر) نكتب مسرحية عن العيد الأربعين لألمانيا الشرقية |
Benim küçük çöreğim, Bayan Sazlıdere muhteşem bir tiyatro oyunu yazarak yine kendini aştı. | Open Subtitles | حسناً ، حسناً ، يا كعكتي المحلاة السيدة ( واتلسبروك ) تفوقت على نفسها حقاً وأتمت مسرحية لامعة |