Hayır, ben evdeki şeylerle ilgileniyorum, ve sense Toledo'nun 300,000 vatandaşıyla. | Open Subtitles | لا، أنا اعتنى بكل شىء فى المنزل وأنتِ تعتنين ب 300 ألف مواطن فى توليدو |
Sen de evli sayılırsın. Sen Toledo'nun karısısın. | Open Subtitles | أنتِ متزوجة تقريباً أنتِ زوجة توليدو |
Toledo'nun küçük işletme sahipleri birliği adına bir resepsiyon düzenliyorum. Eğer onu burada yapacaksan ve 1500 papel ödüyorsan, ben yaparım. Peki, ben neden işi sana verecekmişim bu işin uzmanına verebilecekken? | Open Subtitles | أنا أقيم حفل للفائزين بشركات توليدو الصغيرة لو ستقيميه هنا وستدفعي ألف ونصف دولار سأقبل بالعمل ولمَ سأعطيك الوظيفة بدلاً من متعهد حقيقى؟ لأسباب متعددة، حسناً؟ |
Bahse varım Toledo'nun yakınından bile geçmemiştir. Ben Toledo'da bulundum. | Open Subtitles | أراهن أنها لم تكن حتى في توليدو |
Toledo'nun çokça açık hava alanları var. | Open Subtitles | توليدو لديها مساحات كثيرة |
Ben yaptım! Toledo'nun çocukları için tabii. | Open Subtitles | أعنى، لأجل أطفال توليدو |
Joe, hükümetle birlikte Toledo'nun büyüklüğü ile ara sıra küçük bir miktar para kaybolabilir. | Open Subtitles | جو) مع حكومة بحجم توليدو القليل من المال قد يذهب في غير موضعه بين الحين والآخر |
Evet, Toledo'nun karşısında yol üstünde güzel bir yerim var. | Open Subtitles | أجل لديّ مكان جيد في الطريق إلى (توليدو) |
"Yıldızlarla dans Toledo'nun." | Open Subtitles | ...الرقص مع النجوم" "فى مدينة توليدو |
Toledo'nun gençlerini merkezlemek için." | Open Subtitles | "ليركز على شباب توليدو |
Hayır, aslında Kuzey Toledo'nun göreceği bir şey bu. | Open Subtitles | لا، بل في كل شمال شرق (توليدو) |
Doğru duydunuz, Toledo'nun Dehşeti Scranton Belası... | Open Subtitles | هذا صحيح... رعب (مدينة (توليدو (كارثة (سكرانتون |
Bu çadırlardan hangisi Dell Toledo'nun? | Open Subtitles | أيّ خيمة تقطن بها (ديل توليدو)؟ |
Toledo'nun karşısında demiştin. | Open Subtitles | قلت انه بإتجاه "توليدو" |