Gözlüklerini havuzda bıraktı ve giderken de topallıyordu. | Open Subtitles | لقد ترك نظاراته في المسبح وعندما غادر كان يعرج |
Rengi siyahtı ve gagası vardı ve bir de topallıyordu. | Open Subtitles | كان أسود، وكان منقار. أوه، وطار مع يعرج. |
Adam bu yara ile muhtemelen günlerdir yürüyor ya da topallıyordu. | Open Subtitles | لذلك , ربما كان يمشي او يعرج على هذه الاصابه لبضعة ايام |
Adam topallıyordu ve sen gelmiş adamlarınızı geçtiğini söylüyorsun? | Open Subtitles | ذلك الفتى كان يعرج وأنت تقول لي أنه استطاع الفرار من رجالك؟ |
Tünelde arkamızda kalmıştı ve bacağı topallıyordu. | Open Subtitles | كانت خلفنا تمشى وهى تعرج |
John Doe, kolayca hatırlanacak bir isim. topallıyordu. | Open Subtitles | جون دوى, اسم سهل أن أتذكره كان يعرج |
Onun bileğine sargı yapmıştım. topallıyordu. | Open Subtitles | وجعلني أضع الرباط حوله كان يعرج |
Ama o topallıyordu. Ben de minik çubuğunu sakatladığını tahmin ettim. | Open Subtitles | ولكنه كان يعرج لذا اعتقد انه إذى ساقه |
Saçları beyazlaşmıştı ve topallıyordu. | Open Subtitles | وكان شعره رمادي ويمشي وهو يعرج. |
Adam topallıyordu. Tökezledi. Bende tuttum onu. | Open Subtitles | لقد كان يعرج و تعثر فامسك به |
- Kaçarken topallıyordu. | Open Subtitles | -كان يعرج بعد الظربة |
- Buraya gelirken de topallıyordu. | Open Subtitles | -هو كان يعرج قبل ان يصل هنا |
- topallıyordu. | Open Subtitles | - لقد كان يعرج - |
topallıyordu. Yürümeye devam etti. | Open Subtitles | ثم يعرج ويمشي |
- topallıyordu. | Open Subtitles | -كان يعرج |
O da topallıyordu. | Open Subtitles | كانت تعرج ايضاً |