Tabii ki, kısa süreli oturmak yorgun bedenlerimizin dinlenmesi ya da egzersiz sonrası toparlanma için gereklidir. | TED | بالطبع إن الجلوس لمدة وجيزة يساعدنا على التعافي من الضغوط أو التقاط أنفاسنا من التمارين |
toparlanma konusunda çok başarılıyımdır. | Open Subtitles | لتقييم نفسي. أنا في مرحلة ممتازة من التعافي |
Vahşi yaşamın toparlanma ve insanların da değiştirme gücü var. | Open Subtitles | ،الحياة البرّية تملك القدرة على التعافي و البشر يملكون القدرة على التغيّر |
Yani, daha çok toparlanma seksine ihtiyacın olacak. | Open Subtitles | ستحتاجين إذاً لما هو أكثر من مجرد أنتعاش للممارسة الحميمية |
- Bu bir toparlanma seksiydi. | Open Subtitles | كانت تلك مجرد أنتعاش للممارسة الحميمية |
toparlanma sürecinde olan birçok insan tanıyorum. | Open Subtitles | أعرف الكثير من الناس في مرحلة التعافي. |
Benim adım Todd Packer ve toparlanma dönemindeyim. | Open Subtitles | اسمي تود بيكر وانا في فترة التعافي |
DUYGUSAL toparlanma VE İNTİKAM HAREKETİ PROJESİ OLARAK FİNANSE EDİLMİŞTİR. | Open Subtitles | "مشروع مدعوم بـ"التعافي العاطفي وقانون الانتقام (غرفة نوم (آنتونين سكاليا |
Almanya'daki Landstuhl Tıp Merkezi'ndeki bir haftalık toparlanma döneminden sonra 28 yaşındaki sosyal hizmet görevlisi Sarah Goode Birleşik Devletler'e döndü. | Open Subtitles | بعد إسبوع من التعافي و إعادة الإندماج في مركز لاندشتول الطبي في ألمانيا العاملة الإجتماعية (سارة جود) البالغة من العمر 28 عامًا في طريق عودتها إلى |
Bu bir toparlanma seksiydi. | Open Subtitles | كان هذا مجرد أنتعاش للممارسة الحميمية |