"topluluklardan" - Traduction Turc en Arabe

    • المجتمعات
        
    • مجتمعات
        
    Futbol işsiz gençlerin enerjilerini değiştirdi ve farklı topluluklardan insanlarla bağ kurmalarını sağladı. TED غيرت كرة القدم طاقة الشباب الغير عامل وربطت الناس من المجتمعات المختلفة.
    Birlikte çalıştığımız topluluklardan biri de Cape Town'daki yaşlı insanlardı. TED أحد المجتمعات التي عملنا معها هو مجموعة من الأشخاص المسنين في كيب تاون.
    Şehrin her yerinde bu yerli topluluklardan 300 bin kişinin yaşadığı 40 tane var. TED هناك أكثر من أربعين من هذه المجتمعات الأصلية في جميع أنحاء المدينة، وبها حوالى ثلاثمائة ألف نسمة يعيشون بها.
    Bu yasal danışmanlar hizmet ettikleri topluluklardan geliyorlar. TED هولاء يمثلون جزءًا من المجتمعات التي يخدمونها.
    Güney Afrika, Avustralya,İngiltere ve daha ötesindeki topluluklardan haber aldık. TED لقد أخذنا بعدّة مجتمعات في جنوب إفريقيا، أستراليا، المملكة المتحدة، كندا وغيرها.
    Hava Kuvvetleri'nin iyilik uğruna savaşan diğer topluluklardan farklı olmadığını düşünürdüm. Open Subtitles ظننت أن القوات الجوية لم تكن مختلفة عن سائر المجتمعات التي كرسّت نفسها للقتال لصالح الخير.
    Sen de bunu, bazı topluluklardan para alıp diğerlerine vermeyi, kabul edilebilir kılıyor olarak algıladın. Open Subtitles نعم , وأنت تفهم هذا هو تبرير حول أخذ المال من بعض بعض المجتمعات المحلية وإعطائها للآخرين.
    Gerçek şu ki Vocal Adrenaline kötü çocuklar olarak anılmayı göze alan ve acı gerçekleri kabul eden o soyu tükenen harika topluluklardan birisi, ...ki bu gezegendeki herkesin bildiği gibi... kazanmak her şeydir. Open Subtitles الحقيقة هي الفوكال أدرنالين هي أخر المجتمعات الكبيرة
    RP: Toplum sağlığı çalışanı, en yakın klinikten birkaç gün uzakta, bu topluluklardan birinde yaşayan ve liseyi bitirme şansına sahip olamayan bir kişidir. TED ر.ب: عامل الصحة المجتمعية هو شخص يعيش في إحدى هذه المجتمعات التي تقطع عدة أيام للوصول لأقرب عيادة. ولربما لم يكن لديهم الفرصة حتى لإكمال دراستهم الثانوية.
    Bütün Meksika'daki en fakir topluluklardan biriydi burası. TED في واحد من أفقر المجتمعات في المكسيك.
    Bu yüzden, 21 yaşındayken belgesel yapımcısı olarak kameramı, savaş bölgelerinde ön saflarda yer alan marjinalleşmiş topluluklardan, nihayet kadına karşı şiddeti belgeleyeceğim evime, Pakistan'a çevirdim. TED لذا وفي عمر 21 أصبحت صانعة أفلام وثائقية أجول بكاميرتي عبر المجتمعات المهمشة وأمام حدود مناطق الحروب في النهاية عدت لموطني باكستان حيث أردت توثيق العنف ضد النساء
    Yaklasik iki saat boyunca disarida bekletiliyorlar yuzlerce yildir etrafinda bulunduklari topluluklardan, belkide binlerce yil, yikiliyor ve baska yerlere dagitiliyor Shanghai disinda. Fakat butun bu insanlar Sanhayin yeniden insasini sabirla bekliyorlar. TED لقد اخرجوا لمدة ساعتين المجتمعات التي كانت هنا لمئات السنين او الاف السنين تفكك و تنشر في الضواحي خارج شنغهاي. ولكن هؤلاء مجموعة من الشبان الجديين يتمسكون ببناء شنغهاي
    Bunlar yerel topluluklardan gelen, çoğu daha önce bizzat hapsedilmiş, hırslı ve kendini adamış savunucular, müvekkillerin kefaletini ödeyip destek sağlarken davaları yasal sistemde işlem görecek, ihtiyaç duydukları her alanda kaynak ve destek sahibi olacaklar. TED وهؤلاء مدافعون شغوفون ومخلصون من المجتمعات المحلية، سُجن الكثير منهم في السابق، وسيقومون بدفع الكفالات ودعم الموّكلين. بينما تسير قضاياهم في النظام القانوني، مزودين إياهم بأية موارد أو دعم قد يحتاجونه.
    Dediğim gibi, okula geri döndüm ve şehircilik bölümünde okumak istiyorum ve daha sonra şehir planlamacası olmak istiyorum, bir nevi online topluluklardan öğrendiklerimi alıp onları fiziksel topluluklara uyarlamaya çalışmak istiyorum. TED كما قلت، لقد عدت إلى الدراسة للتو، وأنا أضع في إعتباري أن أتخصص في الدراسات الحضرية ومن ثم أتوجه نحو التخطيط الحضري، وذلك يعتبر نوعاً ما تطبيق كل ما تعلمته من مجتمعات شبكة الإنترنت ومحاولة تمثيل ذلك في المجتمعات الواقعية على الطبيعة.
    Özellikle benim gibi topluluklardan olan, benim gibi gözüken bu ülkedeki birçok insan gibi yılın daha iyi zamanlarını öfke, hiddet, nihilizm ile harcadım ve bir seçim yapmam gerekti. TED ومثل الكثيرين من الناس في هذه البلاد، وخاصةً في مجتمعات كمجتمعي، وخاصةً لمن يشبهني، قضيت معظم السنة أحاول التعامل مع الغضب والغيظ وحالة من انعدام الحياة، وكان لديّ خيار لأتّخذه.
    Göreceğimiz geleceğin eğlence medyası veriye dayalı olacak ve kadınların olayları yönettiği online topluluklardan belirleyeceğimiz verilere dayanıyor olacak. TED وسائل الإعلام والترفيه التي سنشهدها في المستقبل ستكون معتمدة للغاية على البيانات، وستكون مبينة على المعلومات التي سنتأكد منها من مجتمعات الذوق على الإنترنت، حيث المرأة هي التي تقوم بقيادة النشاط.
    Dahası, hapse yolladığımız çocukların bir çoğu siyahi ve Latin topluluklardan gelmiş fakir çocuklar; böylece hapishane, başarmaya çalışan genç insanlarla, Amerikan Rüyası'nın gerçekleşmesi arasında kalın bir duvar olarak duruyor. TED علاوة على ذلك، نحن نقوم بإرسال الأطفال المساكين إلى السجن، الكثير منهم ينحدرون من مجتمعات الأمريكيين الأفارقة واللاتينيين لذا فالسجن الآن يقف حائلًا بين الشباب الذين يحاولون الإنجاز وتحقيق الحلم الأمريكي.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus