Biliyorum toptan başka şeylerle ilgilendim, ...ama işleri yoluna koymak istiyorum. | Open Subtitles | اعرف اني ابعدت تركيزي عن الكرة لكني اريد ان اصحح الامور |
Alex, bir çift canlı herhangi bir sekiz toptan epey güçlüdür. | Open Subtitles | أليكس، وهو صبغي مزدوج هو أقوى بكثير من أي الكرة ثمانية. |
Ben de öyle. İçecekleri toptan fiyatına satman gerektiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | لذا صباحا انا فكر بأنك لبيعي مرطباتي في البيع بالجملة. |
Sen hiç toptan almak diye bir şey duymadın mı? | Open Subtitles | أيها الزنجي ، ألم تسمع من قبل بالشراء بالجملة ؟ |
Gözünü toptan ayırma. Bu sefer yapacaksın. Hazır mısın? | Open Subtitles | ابق عينيك على الكره و سوف تلتقطها هل انت جاهز ؟ |
Üç insan ve bir toptan mı? | Open Subtitles | قراصنة خائفون من مدفع واحد وثلاثة رجال ؟ |
Gözlerini toptan ayırmamalısın, konsantrasyonunu seyret. | Open Subtitles | أبقي عينك فقط على الكرة وحافظي على التركيز |
Ne olursa olsun topu tutsan da atsan da ,gözünü toptan ayırma. | Open Subtitles | سواء كنت داخل الملعب أو تمسك المضرب عينك على الكرة, حسنا؟ |
- Gözümü toptan ayırmıştım, anne. - Evet, En azından topu yakaladın. | Open Subtitles | لقد فقدت عينى للتو يا أمى نعم, لكنك أمسكت الكرة |
Evet Maggie. Gözünü toptan ayırma. | Open Subtitles | هذا صحيح ماغي , فقط أبقي عيناك على الكرة |
Eğer düşecek olursa, Mike, yerinde kal... ve hemen toptan kurtul. | Open Subtitles | اذا سقط , مايك يلصق قدمه بالارض وتنقل الكرة بسرعة |
Şimdi hanımefendi, gözünüzü sihirli toptan ayırmayın. Dikkatle seyredin. | Open Subtitles | الآن يا سيدتي ابق عيناكِ على الكرة وراقبِ بحرص |
Peki, ben toptan satış fiyatlarını anlattıktan sonra sen teslimat garantisinden bahsedersin. | Open Subtitles | حسناً، سوف أنهي التثمين بالجملة ومن ثم تذهبين أنتِ إلى ضمان التسليم |
Karım beni toptan tuvalet kağıdı almak için mi bıraktı? | Open Subtitles | زوجتي مفقودة و أنت ذهبت لشراء محارم حمام بالجملة ؟ |
Ancak toptan yapmak ne kadar ucuz olsa da ilkinin tasarımı ve yapımının yaklaşık olarak 200 milyon dolar tutacağı ortaya çıktı. | TED | ولكن مهما كان صناعتها بالجملة رخيصاً تبيّن أنّ ذلك كان ليكلف قرابة 200 مليون دولار لتصميم وبناء السفينة الأولى. |
Hastaneler ve doktorlar da toptan alıyorlar. | Open Subtitles | المستشفيات و الأطباء يحصلون عليها بالجملة |
Fillet Of Soul restoran zinciri aracılığıyla dağıtım ve toptan satış. | Open Subtitles | يروج المخدرات ويبيعها بالجملة بواسطة سلسلة من الشركاء والمطاعم |
Kazananlar toptan, çemberden veya kapalı odadaki esen yelden şikayet etmez. | Open Subtitles | الفائزون لا يلومون الكره أو الحافه أو سرعه الريح في غرفة مغلقة. |
Bayım, boks yapmak, güreşmek ve bir toptan fırlatılmak için eyaletin gerektirdiği her koşula uyuyorsunuz. | Open Subtitles | تتمتّع بكل متطلبات هذه الولاية للملاكمة والمصارعة والقذف من مدفع. |
Moda endüstrisinin toptan satış kısmında çalışıyorum ve sattığımız bazı ürünlerin bu ikinci el dükkânlarına düştüğünü gördüm. | TED | أنا أعمل في قطاع الجملة بمجال الأزياء، ورأيت بعض المنتجات التي نبيعها ينتهي بها الحال في متاجر الملابس المستعملة. |
Normal bir gülle beni endişelendirmezdi ama o toptan çıkacak bir gülle? | Open Subtitles | قذيفة مدفعية لن تُقلقني لكن قذيفة مدفعية من ذلك المدفع ؟ |
1,5 milyon, toptan, bu çeyrekte. | Open Subtitles | إلى 1.5 مليون، دفعة واحدة في ربع العام هذا |
toptan alıyoruz, tedarikçilerle düşük fiyatlar için pazarlık yapıyoruz | Open Subtitles | اشتري بكميات كبيرة, واضغط على مورديك حتى السعر الأدنى. |
Gözünü toptan ayırma. | Open Subtitles | ابقي عينيك ع الكورة |
toptan korkma. | Open Subtitles | لا تَكُنْ خائف من الكرةِ. |