Sonra başka bir lastik de testis torbasına sıkıca tutturulur. | TED | ومن ثم يتم تطبيق آخر الشريط إلى كيس الصفن، بإحكام. |
Onu bir ceset torbasına tık, Noel Babanın yaptığını söylerim. | Open Subtitles | أنزلْه في كيس الجثث أنا سأدعي بأنه كان سانتا كلوز |
Kanlı bir cam parçasını delil torbasına koyuyordum. Kan kurumamıştı. | Open Subtitles | كنت أضع قطع زجاج دامي في كيس الأدلة وكان رطباً |
Çözümümüz geniş spektrumlu bir antibiyotik. Bir serum torbasına koyup prednizon olarak etiketleyin. | Open Subtitles | لدينا محلول من المضادّات الحيوية واسعة المجال، نضعه بكيس محلول البريدنيزون |
Posta torbasına öfkeli bir gelincik koyduk. | Open Subtitles | ووضعنا ذلك النمس الغاضب بحقيبة توزيع بريده |
Hepimizin kum torbasına ihtiyacı var. | Open Subtitles | الجميع بحاجة لكيس ملاكمة |
Ve bu hatalı barkod bir etikete basılarak kan torbasına yapıştırıldı. | Open Subtitles | و الرقم التسلسلي الخاطيء طبع على الملصقة ووضع على كيس الدم |
Melanie başka bir kuzu aldı, direğe koydu, bant kuyruğa tutturuldu, diğeri testis torbasına. | TED | ميلاني تلتقط حمل آخر، وتضعه على الطاولة، والربطة المطاطية تكون على الذيل، والربطة الثانية تكون على كيس الصفن. |
Yerinde olsam o gelip senin o çirkin yüzünü kum torbasına çevirmeden önce giderdim. | Open Subtitles | إنها غادرت قبل أن تصل أنت هنا وأدر وجهك القبيح قبل أن أجعله كيس للملاكمة |
Kendisine neyin çarptığını anlayana kadar, çoktan ceset torbasına girmiş olacak. | Open Subtitles | عندما سيدرك ما أصابه سَيَكُونُ في كيس الجثث |
Bu kişiyi bu makinede düşünün... gözünüzü dahi kırparsanız ceset torbasına girersiniz. | Open Subtitles | ضعو هذه الشخصية في هذه الآلة ولو رمشت بطرف عينك هناك فأنت في كيس الجثث |
Foreman'ın kum torbasına vurması hayatımda karşılaştığım en müthiş görüntülerden biriydi. | Open Subtitles | 'فورمان ضرب كيس 'هو واحد من أكثر المشاهد المذهلة خضتها في حياتي. |
Ceset torbasına girdikten sonra ortalık yatışır. | Open Subtitles | بمجرد وصوله إلى كيس الجثة، سيتلاشى كل شيء. |
Bugün sona ermeden, ya o maymun ya da ben ceset torbasına gireceğiz. | Open Subtitles | إما ذلكَ الزِنجي اللعين أو أنا سيكونُ في كيس الجُثَث |
Bu pislik torbasına bebek bakıcılığı yapmamı isteyemezsin. | Open Subtitles | لا يمكنك الطلب مني بأن أجالس كيس الأوساخ هذا |
Şimdi bunu bırakıp hız torbasına geçelim. | Open Subtitles | والأن بما أنك تعلمتِ هذا سوف تتدربين الآن على كيس السرعة |
Bir başka hastayı daha ceset torbasına soktuğumuz geleceği mi? | Open Subtitles | النظرة التي تنتهي بمريض آخر في كيس للجثث؟ |
Rehineyi öldürürüm! Onu ceset torbasına sokarım! | Open Subtitles | سأقتل الرهينة الأن و إلا سأرسلهُ بكيس الموتى |
Ceset torbasına bakarak sorularının cevaplarını arıyorsun. | Open Subtitles | لهذا السبب أنت تحدق بحقيبة جثث بحثاً عن أجوبة. |
Tamam, Bir çöp torbasına ihtiyacım olacak. | Open Subtitles | حسنا, ساحتاج لكيس قمامة |
Haklısın, kemik torbasına döndü. | Open Subtitles | انت محقة , ليا انه مجرد بضعة اكياس من العظام |
Ya da makale mi, plastik ya da ceset torbasına koymak istediğine. | Open Subtitles | أو إن كنت تريدين كيساً ورقياً أو بلاستيكياً خيشياً |
Biri fotograf makinen yüzünden kötü bir şöhrete sahip olduğu için, kum torbasına benzetildin mi? | Open Subtitles | طاردك أحد ؟ هل سبق وعلقتِ فى الرمال ؟ لأن شخص ما حصل على الدعاية الغير مناسبة بسبب كاميرتك ؟ |