Huş ağacının olduğu ilk torbayı çıkarttım ve | TED | ذهبتُ إلى الكيس الأول الذي يحوي البِتيولا، ونزعتُ الكيس عنها. |
Polis torbayı bulduğunda, kendine ait olduğunu söyledin ve seni hapse attılar. | Open Subtitles | عندما وجد الشرطي الكيس ، و أنت قلت بأنه ملكك .. من ثم أرسلوك للسجن |
Bazen ikinci bir şans vermek için torbayı yırtarlarmış. | Open Subtitles | أحيانا الكيس يزال عن رأسك في اللحظة الأخيرة لإعطائك فرصة أخيرة |
Sen şu kirli torbayı alabilir misin? Ben de geri kalanı paketleyeyim. | Open Subtitles | هل يمكنك أن تُبعد هذه الحقيبة الوسخة من هنا وسأحقب كل شيء؟ |
Silahları torbaya koy. torbayı da alışveriş arabasına. | Open Subtitles | . ضع البنادق في الحقيبة ضع الحقائب في عربة |
Aptal olma, ver şu torbayı. Ölmek mi istiyorsun? - Kapa çeneni. | Open Subtitles | لا تكن أحمقاً أعطني الحقيبة ، هل تريد أن تموت؟ |
Olduğun yerde kal Kellen, ve torbayı da yere bırak! | Open Subtitles | توقّفْ أين أنت، كيلين، ويُسقطُ الحقيبةَ! |
torbayı çıkarmadan önce üç dakika beklemenizi istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تنتظر ثلاث دقائق قبل أن تنزع الكيس |
İçgüdüsel olarak torbayı çıkartacağını biliyordu. | Open Subtitles | عرفت بأنها ممكن أنها تحاول تمزيق الكيس بالغريزة |
Arka kapıya koyduğum torbayı kuru temizleyiciye bıraktın mı? | Open Subtitles | هل أرسلتِ الكيس االأسود إلى التنظيف الجاف. ؟ |
Yine yalan söylersen, torbayı kafana geçiririm. Anladın mı? | Open Subtitles | اذا كذبت علىّ مجدداً, سأضع الكيس مرة أخرى هل تفهمنى؟ |
Evet, eve girip o torbayı yerleştiren kişi. | Open Subtitles | أجل , شخص ما تسلل إلى المنزل و وضع الكيس ماذا تظن؟ |
Dışarı çıktı ve plastik torbayı silaha dönüştürdü. | Open Subtitles | إذاً .. قام بالتسلل .. وصنع سلاح الجريمة بإماعة الكيس البلاستيكي |
Bu torbayı yapabilmek için çok güçlü biri olmalı. | Open Subtitles | في الواقع، يحتاج إلى ساحرة قوية لاعداد مثل هذا الكيس |
torbayı otobüse saklamayı denemiştin. | Open Subtitles | عندما تركت الحقيبة في الحافلة لكي لا يراها أحد |
Bay Grinch... lütfen torbayı çıkarın. | Open Subtitles | سيد جرينش لو سمحت اخلع هذه الحقيبة عن راسك |
torbayı şunlarla doldur. Sarı olanlarla. | Open Subtitles | إملأي الحقيبة بهذا، مثل هذه الواحدة الصفراء |
Şimdi şu aptal torbayı kafandan çek ve bize bir öpücük ver. | Open Subtitles | الآن إخلع تلك الحقيبة الغبية من رأسك وأعطني قبلة |
Şimdi şu aptal torbayı kafandan çek ve bize bir öpücük ver. | Open Subtitles | الآن إخلع تلك الحقيبة الغبية من رأسك وأعطني قبلة |
Gerald torbayı açıp konuğumuzun hangi donanmadan olduğunu öğren. | Open Subtitles | انا سـاعيدها جيرالد اخرج الجثة من الحقيبة ثم قل لي لأي بحرية ينتسـب من طابع الطيران |
- torbayı bulmasına izin verme. | Open Subtitles | - فقط لا يَتْركُه يَجِدُ الحقيبةَ. |
Ve sonra kafasına şu plastik torbayı geçirdi ve yorulana kadar koşuşturmaya başladı ve bir yerlere uzandı. | Open Subtitles | ثم وضع كيساً بلاستيكياً على رأسه وأخذ يركض إلى أن تعب واستلقى بمكان ما. |
Şu üç torbayı sakla | Open Subtitles | اختفظ بتلك الأكياسِ الثلاثة |