| Peki ya kardeşi? Toronto'ya, ailesinin yanına dönmüştü. Belki onunla iletişime geçmeye çalışır. | Open Subtitles | ماذا عن شقيقته، لقد عادت إلى عائلتها في "تورنتو"، قد يقوم بالإتصال بها؟ |
| Toronto'ya bahar geldi ve bu anne rakun, ağaçların tepelerini bırakıp çatıları mesken belledi. | Open Subtitles | إنه وقت الربيع في تورنتو والراكون الأم هذه قد إستبدلت قمم الأشجار بقمم المنازل |
| Üç yıldır Toronto'ya gitmiyorum. | Open Subtitles | لم أكن في تورنتو منذ ثلاث سنوات |
| - Toronto'ya gidiyordu. - Pennysylvania üzerinden? | Open Subtitles | كانت بطريقها الى تورنتو عن طريق بنسلفينيا؟ |
| Toronto'ya gitmek üzere bu gece ayrılıyorum. | Open Subtitles | أسمعى ، سوف أغادر الى تورنتو الليلة |
| Dinle, Toronto'ya bugün gidiyormuşum. | Open Subtitles | أسمعى ، سوف أغادر الى تورنتو الليلة |
| Toronto'ya veya nereye istiyorsan oraya git böylece bir daha yüzünü görmem. | Open Subtitles | ...إرجعي إلى تورونتو, إذهبي إلى أيّ مكان تريدينه طالما أنّني لا أريد رؤيتك من جديد |
| Toronto'ya veya nereye istiyorsan oraya git böylece bir daha yüzünü görmem. | Open Subtitles | ...إرجعي إلى تورونتو, إذهبي إلى أيّ مكان تريدينه طالما أنّني لا أريد رؤيتك من جديد |
| Annem beni terkettikten sonra Toronto'ya götürüldüm. | Open Subtitles | لقد ترعرعت في تورنتو بعد أن تركتني أمي |
| Bu Toronto'ya benzemeyecek. Söz. | Open Subtitles | لن يحدث كما حدث في (تورنتو)، (جـو) أعـدك بـذلك |
| Toronto'ya hoşgeldin, Samir kardeş. | Open Subtitles | اهلا بك في تورنتو يا سمير |
| E, Toronto'ya neden geldin? | Open Subtitles | كيف إنتهى بكِ المطاف في "تورنتو"؟ |
| Toronto'ya HOŞ GELDİNİZ | Open Subtitles | "أهلاً بكم في (تورنتو)" |
| Sonra evlenecekler ve Toronto'ya gelecekler. | Open Subtitles | وسيتزوجوا ويعودوا الى "تورنتو". |
| Öğretim değişimiyle Toronto'ya geldim. | Open Subtitles | جئت الى "تورنتو" فى بعثة دراسية. |