"torununuz" - Traduction Turc en Arabe

• حفيدك
• حفيدتك
• حفيدتكِ
• حفيدكِ
• حفيدة
• حفيدكما
• وأحفادكم

torununuz bana avcı bir aileden geldiğini hiç söylemedi.
سبعة حفيدك لم يخبرني قط بأنه ينحدر من عائلة تجيد الصيد

torununuz birkaç adamıyla pazara alışverişe gitmiş.
اصطحب حفيدك بعض الرجال للمتاجرة في السوق

Bayan Sharpe, korkarız ki torununuz yanlış bir nedenden dolayı hükümetin kendisinin peşinde olduğunu düşünüyor.
سيدة شارب نحن نخشى أن حفيدك يظن أن الحكومة في أثره لأسباب خاطئة

Bay Barrington, torununuz öyle baş belası bir tip değil, değil mi?
, أصغي , السيد بارينغتون هل حفيدتك مثيرة , صحيح ؟

Doğru anlamışsam bu genç oğlunuz oluyor ve yeni kaybolan çocuk da torununuz oluyor.
إذاً، حسبما فهمت، هذا المراهق هو ابنك، والطفلة المفقودة هي حفيدتك

Fakat torununuz... görünüşe göre onu görebiliyor.
... ولكن حفيدتكِ يبدو بأنها قادرة على رؤيته

Şirket içinde yüksek bir konum ve torununuz olarak yüksek bir sosyal statü.
مكانة فى مجموعة سيونغ جين و كـ حفيدكِ البيولوجى مكانة فى المجتمع

Bu işi düzeltmek istiyoruz, ve şu anda hayatı söz konusu olan yalnızca sizin torununuz değil.
نحن نريد أن نصلح هذا وليست حياة حفيدك فقط في خطر

torununuz bu kadar zeki olduğu için gurur duymalısınız.
يجب عليكِ أن تفخري بأن حفيدك ناضج للغاية

Size birkaç saniyeliğine torununuz sandığınız çocuğun annesi olduğumu hatırlatabilir miyim?
هلا أذكرك بأنني أم ما اعتقدت أنه حفيدك لـ 3 ثواني ؟

torununuz, kurbanla çöpçatanlık sitesinde tanışmış, doğru mu?
تقابل حفيدك مع الضحية على موقع المواعدات، صحيح؟

torununuz askeri şerefiyle gömülecek.
سوف يتم دفن حفيدك مع كامل التكريم العسكري.

Şayet torununuz halen anlaşmaya yanaşıyorsa olur.
هذا إذا، مازال حفيدك يُريد الأستمرار بالصفقة.

torununuz, sizi kontrol etmemizi istedi.
انها الشرطة. حفيدك أرسلنا للاطمئنان عليكي.

torununuz kimsenin başaramadığını başarmak üzereydi.
اقتربت حفيدتك إلى هذا أكثر من أي شخص قبلها أو بعدها

Ve siz beyefendi o sizin kızınız torununuz yaşında.
وأنت، سيدى، هي كبيرة بما فيه الكفاية لتكون... حفيدتك.

Dr. Macavire. Ben Jamie Ackerman. küçükken torununuz Susan ile oynardık.
دكتور " ماكفيار " انا " جيمى اكرمان " لقد كنت العب مع حفيدتك " سوزان "ِ

torununuz Carrie McLaughlin'den söz ediyoruz.
نحن نناقش امر حفيدتك, كارى مكلافين

torununuz sizi görmeye geldi diye mutlu olmalısınız.
لا بُدّ أنك سعيد لأن حفيدتك جاءت لرؤيتك

Bakıyorum, torununuz da gelmiş.
-صباح الخير . أرى أنكِ قد أحضرتِ حفيدتكِ معكِ.

Üzgünüm hanımefendi, ben torununuz değilim.
أرجو المعذرة سيدتي, فأنا لستُ حفيدكِ

Büyük anne, harika bir torununuz var, biliyorsunuz, değil mi?
-لا اريد التحدث اليك بعد الان -لديك حفيدة رائعة ايتها الجدة

torununuz bir Nazi olduğuna inaniyor.
يبدو أنّ حفيدكما يعتقد أنّه نازي

Bundan otuz yıl sonra, şöminenin önünde otururken torununuz yanınıza gelip size şunu soracak:
بعد ثلاثون عاماً من الآن ... عندما تكونوا جالسين بجانب مواقدكم .... وأحفادكم يجلسون على ركبكم