1970'li yıllarda kendi plak şirketim olan Mort Town'u işletiyordum. | Open Subtitles | في 1970 لقد أعتدت على أمتلاك شركة تسجيلات مورت تاون |
Birlikte çalıştığımız topluluklardan biri de Cape Town'daki yaşlı insanlardı. | TED | أحد المجتمعات التي عملنا معها هو مجموعة من الأشخاص المسنين في كيب تاون. |
Hatta Afrika'da bile yapılıyor, örneğin Cape Town'da bu konu üzerine epeyce detaylı araştırma yaptık. | TED | إنه يحدث حتى في افريقيا، مثل، على سبيل المثال، في كيب تاون قمنا ببحث واسع في هذا. |
Cape Town sızan borulardan suyunun 1/3'ünü kaybediyor. | TED | تخسر كيب تاون ثلث مياهها بسبب تسريب الأنابيب. |
Bu yüzden Cape Town yakınlarında terk edilmiş bir otel satın aldık. | TED | لذا اشترينا فندقا مهجورا قريبا من كيب تاون. |
AMBE'yi bitirdikten sonra, uygulamalı matematikte yüksek lisans yapmak için Güney Afrika'daki Cape Town Üniversitesi'ne gittim. | TED | بعد أن تخرجت من آيمز , ذهبت لأحصل على الماجستير في الرياضيات التطبيقية . في جامعة كايب تاون في جنوب إفريقيا. |
Bunu bilmek, Cape Town'un üzerimizdeki etkisini artırdı. | TED | معرفة هذا وحده عظّم تأثير كيب تاون علينا. |
Gelecek bu. Gecen yil Cape Town da bu videoyu kaydettim. | TED | إلتقط هذا الفيديو في كايب تاون السنة الماضية |
Bunu fark ettiğimde yaklaşık beş yıldır Cape Town'da yaşıyordum. | TED | لقد إكتشفت الاتي بعد أن عشت في كيب تاون لمدة خمس سنوات في ذلك الوقت. |
Cape Town anıtları ve heykelleriyle maskulen mimarinin dolup taştığı bir yer. Fotoğraftaki Louis Botha mesela. | TED | كيب تاون مزدحمة بالعمارة الذكورية الآثار والتماثيل، مثل لويس بوثا في تلك الصورة. |
İkincisi ise, bugün Cape Town'da olanlar pek çok diğer şehir ve dünya ülkelerinin başına gelecek. | TED | الثاني: ما يحدث في كيب تاون في طريقه أن يحدث لعدة مدن ودول أخرى حول العالم. |
Carla Town'un eşyalarına bunu eklemek istiyorum. | Open Subtitles | عِنْدي هذا لاضافته الي حاجيات كارلا تاون |
Ajan Chance Carla Town'un eşyalarını inceledi. | Open Subtitles | العميل شانس فَحصتْ حاجياتِ كارلا تاون ، منذ 8 دقائقِ مضتِ |
Charles Town'un hemen kuzeyinde bir özgür köle adası. | Open Subtitles | هذا جزيرة العبيد الى الشمال مباشرة من تشارلز تاون |
Camden ve Charles Town'daki zaferleri mükemmeldi. | Open Subtitles | إنتصاره على كامدين و تشارليز تاون كان رائعاً رائعاً. |
Sonra Charles Town'a kadar bütün köprü ve gemilerin yarısı yakıldı. | Open Subtitles | وبعدها نصف الجسور والمعديات بين هنا و تشارلز تاون إحترقت. |
...Cape Town'daki vize bölümünde çalıştım. | Open Subtitles | على مكتب التأشيرات في القنصلية في كيب تاون |
Ayrıca bundan 6 ay önce SD-4'ün kameralarında, Calder'ın tarifine uyan birinin Cape Town'daki bir finans binasına girerkenki görüntüsü var. | Open Subtitles | اى اس فى منذ ستة أشهر,تطابق وصف رجل مع كولدر صورته كاميرا يدخل مكتب مالى فى كيب تاون |
Marshall, Cape Town'daki sunucudan yüklediğiniz bilgilerden bazılarını kurtarmayı başardı. | Open Subtitles | أعاد مارشال بناء البيانات المفقوده من كيب تاون |
Bay Raj Malhotra ile beş yıl önce Güney Afrika'da, Cape Town'da tanıştınız. | Open Subtitles | لقد قابلت راج منذ خمس سنوات فى مدينة كيب تاون بجنوب أفريقيا |