travma sonrası stres Bozukluğu tedavisi görmüş. Metaamfetamin bağımlısı olmuş. | Open Subtitles | تمت معالجته في شوؤن المحاربين من اضطراب ما بعد الصدمة. |
travma sonrası stres sendromu yüzünden delirdiğime inandırmaya çalıştı beni. | Open Subtitles | حاولت إقناعي أنني سأجن بسبب أعراض الإجهاد ما بعد الصدمة |
travma sonrası stres karışık bir rahatsızlıktır ve ordunun en iyi askerlerini etkilemiştir. | Open Subtitles | شدة ما بعد الصدمة إضطراب معقد يؤثر على العديد من أفضل رجالنا العسكريين |
Bence paranoyaklaşıyorsunuz ve bu bir travma sonrası stres bozukluğu semptomudur. | Open Subtitles | أعتقد أنك غدوت متشكّكاً و هذا من أعراض ما بعد الصدمة |
Açıkça travma sonrası stres bozukluğu belirtileri gösteriyorsun, bu da gayet mantıklı. | Open Subtitles | انت بشكل واضح تظهرين أعراض إضطراب ما بعد الصدمة والذي يبدوا منطقياً |
Kişisel kan davası, kuruma karşı garez, travma sonrası stres bozukluğu? | Open Subtitles | ثأر شخصي ، ضغينة مُؤسسية ، آثار ما بعد الصدمة ؟ |
Günümüzden bakıldığında bu uygun, çünkü beş askerden biri depresyon veya travma sonrası stres bozukluğu ya da ikisini birden yaşıyor. | TED | ما يؤكد ذلك اليوم، أن جنديًّا من بين خمسة يصاب بالاكتئاب أو باضطراب ما بعد الصدمة أو كلاهما معًا. |
TSSB (travma sonrası stres bozukluğu) henüz gündemde değildi. | TED | ولم نكن نتحدث عن إضطرابات ما بعد الصدمة. |
Sonrasında anladım ki geçirdiğim şey kısa dönemli TSSB imiş. travma sonrası stres Bozukluğu. | TED | عرفت لاحقا أن ما عانيته هو نوبة قصيرة من : ا.م.ب.ص. أو اضطراب ما بعد الصدمة. |
Maalesef bu, filleri insan dışında travma sonrası stres bozukluğu yaşayan nadir hayvanlardan biri de yapıyor. | TED | وللأسف فإن هذا ما يجعل الفيلة من الحيوانات غير البشرية التي تعاني من اضطراب ما بعد الصدمة الإجهادية. |
Danışmanım bana travma sonrası stres bozukluğu teşhisi koydu ve bunu yenmenin en iyi yolunun travma hakkında konuşmak olduğunu söyledi. | TED | شخصت حالتي باضطراب ما بعد الصدمة وأخبرتني أن أفضل طريقة للتخلص من هذا الاضطراب هو التحدث عن الصدمة نفسها. |
travma sonrası stres ve yüksek intihar oranının olduğu çatışma sonrası bir ülkede yaşıyorlar. | TED | هم يعيشون في مجتمع يعاني ما بعد الصراع: كثير من إجهاد ما بعد الصدمة ونسبة انتحار عالية |
Otizm ve travma sonrası stres bozukluğu arasında çok fazla benzerlik vardı. | TED | بدأت أفكر كثيرا كيف أن التوحد واضطراب ما بعد الصدمة لديهم قواسم مشتركة. |
Ben bir psikolog değilim ve korkunç hikâyeleri kaynaklı ikincil travma sonrası stres bozukluğu yaşadım. | TED | أنا لست طبيبة نفسانية، وقد واجهت اضطراب ما بعد الصدمة الثانوي من قصصهن المروعة. |
Çocukta travma sonrası stres bozukluğu var. Birine açılmalı. | Open Subtitles | الفتاة تعاني من اضطراب ما بعد الصدمة تريد التحدث مع شخص ما |
Genellikle travma sonrası stres bozukluğu hakkında bir şeyler duyuyoruz. | TED | مانسمع عنه هو الاضطرابات النفسية لما بعد الصدمة |
Madde bağımlılığının yanında travma sonrası stres bozukluğuyla mücadele etti. | Open Subtitles | أثناء خدمَته، وأنه يُعاني من آثار صدمة ما بعد الحَرب، بالإضافَة إلى تعاطي المُخدرات، |
Ama seninkisi gibi bir kazadan sonra travma sonrası stres sendromu çok rastlanan bir şeydir. | Open Subtitles | لكن بعد حادث إصطدام مثل حادثك الإضطراب الناشيء عن صدمة نفسية هو أمر شائع |
travma sonrası stres bozukluğu yaşayan hastalarda bu sıkça görülür. | Open Subtitles | هذا شائع جدًّا لدى مرضى اضطراب الكرب التالي للرضخ المعتادين. |
travma sonrası stres Bozukluğu yaşamasına izin verdim. | Open Subtitles | لقد جعلته يتجول مشياً مع اضطراب مابعد الصدمة للأشهر الستة اللاحقة |