Seattle, Sör Trevor'ın veda turnesinin son durağı. | Open Subtitles | تَرى، سياتل السّيرُ تريفور الموقف الأخير على جولتِه التوديعيةِ. |
Oğlun Trevor'ın o kutunun içindeki haline baktığını düşün. Ya da oğlumun beni hapiste ziyaret ettiğini. | Open Subtitles | كان من الممكن لأبنك تريفور ينظر إليك وانت في ذلك الصندوق |
Oğlu Trevor'ın aracı tanıma uyuyor ve kendi adına kayıtlı. | Open Subtitles | ابنها تريفور سيارته تطابق الوصف و هي مسجلة بإسمه |
Mark, sence neden Trevor'ın futbol takımına karşı özel bir kini var? | Open Subtitles | (مارك)، كيف نشأت هذه العداوة بين فريق كرة القدم و (تريفر) ؟ |
O kasetlerde ne olduğunu görmek istiyorum. Trevor'ın eşyaları arasında şunları bulduk. | Open Subtitles | -أرغب برؤية هذه الأفلام، وجدناها في حيازة (تريفر ) |
Kaçırıldıklarında 12 yaşındalarmış, yine, ikisi de 24 saat içinde ve bu Gavin ve Trevor'ın kaybolmasından iki yıl sonra yaşanmış. | Open Subtitles | كان عمرهما 12 عاما عندما إختطفا أكرر,خلال 24 ساعة من إختطاف الاول و هذا حصل بعد عامين من إختفاء تريفور |
Trevor'ın durumu öncekinden daha istikrarsız şu an. Önümüzdeki birkaç saat gerçekten çok önemli. | Open Subtitles | تعرف, تريفور اكثر عدم استقرارا الان مما كان عليه الساعات القليله القادمه مهمه جدا |
Hazır mısın? Şu an oğlunuz Trevor'ın gözbebekleri yeniden duyarlı hâle geldi ayrıca refleksleri de iyi. | Open Subtitles | هل أنت مستعد؟ بالنظر الى ابنك للتو تريفور , بؤبؤه |
Ama ''Difficult People'' eşim Trevor'ın dizisiydi. | TED | لكن زوجي تريفور هو من كان يشاهد "ديفيكولت بيبول" |
Deli değil. O Trevor'ın iyi olduğunu söyledi. Merak etme. | Open Subtitles | انه ليس مجنون وقال ان تريفور بخير |
Trevor'ın yaptığı bir pislikten dolayı olduğundan eminim. | Open Subtitles | " و لكن انا متأكد بأن هذا له علاقة ب "تريفور |
Trevor'ın bize ödemediği 50,000$ var... | Open Subtitles | حسناً , " تريفور " يدين لنا ب50.000 دولار , لم يدفعها |
Evet. Trevor'ın iş yeri adresi de var. | Open Subtitles | نعم لدي و لدي ايضا مكان عمل تريفور |
Senin teknolojin bende olsaydı, günün her dakikası Trevor'ın neyin peşinde olduğunu gözetlerdim. Bu iş için bana ihtiyacınız var mı? | Open Subtitles | لو لديّ تقنيتك ، كنت أفحص ما يفعله "تريفور" كل دقيقة من اليوم |
Demek şüpheli, Trevor'ın acıyı deneyim edinmesini istemiş. | Open Subtitles | إذاً لقد أراد "الخاطفُ" أن يعاني تريفور من كربٍ عقلي وتعذيب نفسي |
Bay Volkof, ben Trevor'ın iş ortağıyım. %50'si benim. | Open Subtitles | سيد فولكوف, انا شريكة تريفور في العمل, انا امتلك 50% |
Mark, o günden beri Trevor'ın hayatı cehenneme döndü desem ne dersin? | Open Subtitles | وماذا لو أخبرتك بأنّ (تريفر) منذ ذلك اليوم وهو يعيش في جحيم ؟ |
Trevor'ın onu öldürdüğünü gördüm. | Open Subtitles | لكنني رايتُ تريفر يقتُلها |
Trevor'ın bakım evinden kardeşi. | Open Subtitles | هو أخ تريفر بالتبني |
Trevor'ın kayıtları görüşe kapalı. | Open Subtitles | تريفر حدث وتم ختم سجله |
- Belki ben Trevor'ın yerini doldurabilirim. | Open Subtitles | -حسنٌ، ربما يمكنني تغطية مكان (تريفر ) |