Tucson, Arizona'daki Jainchill sitesinin kar-zarar raporunu çıkarttım. | Open Subtitles | كنت أعمل على حساب المصروفات والأرباح من مشروع جاينتشل في توسون, اريزونا |
Ives bana Tucson, Arizona'da bir iş vermişti. | Open Subtitles | آيفز طلب مني الذهاب إلى توسون, أريزونا من أجل العمل |
Ünlü Film şirketi Old Tucson'a, hoşgeldiniz. | Open Subtitles | أهلا يا أصدقاء, مرحبا بكم في توسون القديمة اسستوديو ومكان التصوير المشهور |
ve tüm Tucson bölgesi böyle olabilir tabi eğer herkes uyanıp, tırmığını bir köşeye atabilirse. | TED | و بإمكان كل توكسون أن تصبح هكذا إذا ثار الجميع و تخلصوا من المظاهر |
Tucson'da bir bankayı koruyorduk. Ben hırsızlık yapmaya kalktı. | Open Subtitles | عند خروجه من أحد البنوك في توكسون حاول يده السرقة |
Tucson'da bir geceyi hatırlıyorum, altı yıl önceydi. | Open Subtitles | مازلت أذكر تلك الليلة في توسان منذ 6 سنوات |
Tucson'dan geldik. Yardıma ihtiyacınız var gibi geldi. | Open Subtitles | لقد اتينا من توكسن وكان واضح انكم بحاجه الى المساعده |
lke Clanton, Frank Stillwell ve bazı arkadaşları Tucson'daymış. | Open Subtitles | فرانك ستيل ويل وبعض أصدقائهم موجودين في توسون |
Tucson'a kadar gidip sizleri bölgeden çıkaracağız. | Open Subtitles | سنذهب بعيداً عن توسون ونخرجكم من هذه الأرض |
- Henry, Tucson'da değilsin. | Open Subtitles | 50,000 هنري انت ليت في توسون ؟ بلى اقصد كنت 163 00: |
Tucson'da pek iyi bir iş bulamamam. | Open Subtitles | 41,200 لا استطيع ان اجد وظيفه جيده في توسون |
Yumurta Salatası'nın Tucson'da yanlış bir şeyler yapacağını hiç söylememem gerekirdi. | Open Subtitles | ماكان يفترض أبدا أن أقول بأن سلطة البيض سيفعل شئيا خاطئا في توسون |
Üstelik Charlie bugün Tucson'a gidiyor. | Open Subtitles | نعم وبالإضافة إلى ذلك .. ستغادر تشارلي إلى توسون |
Bu berbat heykeli Tucson'daki Merkez'in camından görmüştüm. | Open Subtitles | لقد رايت هذا التمثال من نافذة فى مركز توسون |
Bak, bunu herkes duysun istemem ama geçen sefer Tucson'daki Kate'in yerine gittiğimde bütün geceyi piyano çalan herifi dinleyerek geçirdim. | Open Subtitles | الآن، لا أريد التهرب من هذا لكن في المرة الأخيرة كنت ذاهبا لكيت في توكسون قضيت ليلة كاملة |
Tek başıma Tucson'a gidip biraz kafamı toparlamaya çalıştım. | Open Subtitles | حتى أخذت قليلا الشخصية من الوقت في توكسون في محاولة لانهاء رأسي حول الأشياء. |
Tucson polisi bülten yayımladı. | Open Subtitles | شرطة توكسون لديها وحدات ك.و.م و وحدات اضافية منتشرة في الشوارع للبحث عنها |
Yerel bir Tucson gazetesine göre Arizona Bayan Kongre Üyesi Gabby- | Open Subtitles | جريدة محلية في توكسون أوردت أن عضوة الكونجرس لولاية اريزونا |
Ama seni düşünüyordum ve şunu hatırladım Tucson'da geçirdiğimiz akıl almaz çılgın gece Bilmiyorum, bin yıl önceydi, ve muhtemelen bunu hatırlamıyorsun-- | Open Subtitles | كنت أفكر بك ثم تذكرت تلك الليلة التي قضيناها في توسان منذ الف سنة, ربما لا تذكر |
Tucson'a giden 9 uçağının kapı numarasını öğrenmeliyim. | Open Subtitles | أنا أريد رقم البوابة لرحلة الساعة التاسعه المتجهة إلى توسان |
Üç gün önce Tucson'daki iş gezisinden Phoenix'e dönmesi gerekiyormuş. | Open Subtitles | ووفقا للسلطات يفترض عودته إلى البيت قبل 3أيام من رحلة عمل في توسان |
Programın biraz gerisindeyim Çünkü Tucson' lu birisi epey zamanımı harcadı. | Open Subtitles | أنا متأخر قليلاً، لأنّ أحدهم من (توكسن) أهدر الكثير من وقتي |
Keşke biz de Tucson'daki o huzurevinde olsaydık, diyeceğiz. | Open Subtitles | سوف نتمنى أن نكون في مجتمع المتقاعدين في توسكان |
Tucson'da on sekiz yaş altı bir kulübe girmeye çalışıyormuş gibi hissediyorum. | Open Subtitles | سخيف جدا اشعر كما لو انني احاول ادخل نادي لمن هم اعمارهم ثمان عشرة او اقل في توسن |
Tucson'dan Flagstaff'a olan yol parasının iki katı... eksi Albuquerque'dan El Paso'ya kadar olanın üçte ikisi. | Open Subtitles | ضعف الأجرة من (تكسون) (إلى( فلاغستاف... ناقص ثلثي الأجرة من (ألبيكيركي) إلى (إل باسو) |