"tuhaflığı" - Traduction Turc en Arabe

    • الغرابة
        
    • غرابة
        
    • غرابته
        
    Bence sende doğuştan gelen eşsiz bir insanların içindeki tuhaflığı çıkarma yeteneği var. Open Subtitles أعتقد أن لديكِ الهبة الفريدة من نوعها تلك التي تظهر الغرابة بنظركِ للآخرين
    En nihayetinde, bu tuhaflığı araştırmamız gereken bir kuantum seviyesi var. TED هناك مستوى كمي في نهاية المطاف حيث يتوجب علينا أن نتعمق في هذه الغرابة.
    Böylece sıradan anlatım bilinçli olarak doğaüstü olayların tuhaflığı ve Sovyet yaşamının gündelik saçmalığıyla harmanlanıyor. TED إذ يمزج السرد الصادق عمداّ غرابة الأحداث الخارقة للطبيعة مع عبثيّة الحياة اليومية السوفييتية.
    Blair'le yaşadığın tuhaflığı zar zor atlattın Serena'nın öpücük konusunda yaşadığı kızgınlığı saymıyorum bile. Open Subtitles لقد تغلبت بالكاد على غرابة بلير ناهيك عن جنون سيرينا بشأن القبلة
    Ki bu iyi çünkü, Sam'in tuhaflığı büyülü bir tava kadar. Open Subtitles ولكن لابأس لأنه رغم غرابته هو رائع مع المقلاة
    Zack'in derdi her ne ise... tuhaflığı... bunu nasıl adlandırıyorsan artık... Open Subtitles مهما كانت علّة (زاك) ، حسناً غرابته ، أيّاً كان ما تريدين دعوتها
    Bu sığ tuhaflığı iğneleyici bir zekayla yan yana durup sorgulamak isterseniz ben yanınızdayım Open Subtitles لذا إذا أحتجتي لأحد لتعتمدي عليه وليصد هذه الغرابة بصدر رحب
    Ama siz tuhaflığı görüyorsunuz. Open Subtitles ولكن نرى من خلال الغرابة
    İlk olarak öldüğümüzde ne olduğunu sorduğumda etrafımdaki yetişkinler, tipik bir İngiliz tuhaflığı ve gönülsüz bir Hristiyanlık karışımıyla ve en çok duyduğum cümleyi de kullanarak büyük babamın nerede olduğunu yanıtladılar: "Yukarıda bizi izliyor." Ve eğer ben de ölürsem, böyle bir şey olmazdı tabii, o zaman ben de yukarı çıkardım. Bu da, ölüm kavramını sanki bir varoluşsal asansöre dönüştürüyordu. TED الآن عندما بدأت بالسؤال عما سيحدث عندما نموت البالغين حولي في ذلك الوقت أجابوني بِلغة تحوي خليط من الغرابة والسلبية المسيحية , والمصطلح الذي سمعته غالبًا كان أن جدك الآن في الأعلى يراقبنا. وإذا كان علي أن أموت أيضًا والذي لن يحدث بالـتأكيد إذن سينبغي لي أيضًا الذهاب للأعلى والذي جعل الموت يبدو أكثر مثل مصعد كوني الآن لم أجد ذلك معقولاً جدًا.
    Bu toplantının tuhaflığı için sizden özür dilerim. Birbirimizi tanımadığımızı biliyorum. Open Subtitles أعتذر عن غرابة هذا الاجتماع أعلم أننا لا نعرف بعضنا
    Komik olan insan varoluşunun tuhaflığı; Open Subtitles هذا مرح، غرابة الأطوار للوجود الآدميّ
    Bütün o Brady Bunch tuhaflığı... Open Subtitles غرابة الأمر الشبيهة بمسلسل (برادي بانش)؟
    - tuhaflığı konusunda az bile söylemişsin. Open Subtitles - أنت نهون تماما غرابة.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus