"tutuklunun" - Traduction Turc en Arabe

    • السجين
        
    • المسجون
        
    • سجينك
        
    tutuklunun Kralın boşanmasından, üstünlüğünden ya da evliliğinden... Open Subtitles هل سمعت السجين يوماً يتحدث عن طلاق الملك أو سُلطته العليا
    Ayrıca tutuklunun savunmasıyla temasta olan bir üyenin aramızda bulunduğunu eklemek üzereydim.. Open Subtitles كنت على وشك القول بأن هناك أحد الأعضاء الحضور على اتصال بمحامي الدفاع عن السجين
    İşte burası tutuklunun Bayan Quested ile ilk karşılaştığı yer genç bir kız, İngiltere'den yeni gelmiş. Open Subtitles في بيتِ عميد الكليَّةِ الحكوميةِ هناك شاهَد السجين الآنسة كويستد شابة بريطانية ٌحديثة العهد بالهند
    Trene yetişememe nedeninin tutuklunun bir diğer arkadaşı olan Profesör Godbole'nin ibâdet etmesi olduğuna inanmamız bekleniyor... Open Subtitles يتطلب الأمر الإعتقاد بأنه مُنعَ من الوصول للقطار لأن أحد أصدقاء السجين البروفيسور قودبولي كان يؤدي صلواته
    Ve bu küçük yürüyüşümüzdeki tek tutuklunun ben olmadığımı da biliyorum. Open Subtitles وأعلم أنني لست المسجون الوحيد في هذه الرحلة الطويلة اليوم
    tutuklunun güvenliğini sağlayamamak önemli bir disiplin soruşturmasına neden olabilir. Open Subtitles الفشل في حراسة سجينك قد ينتج تصرف إنضباطي كبير
    Karartmadan birkaç dakika önce, siz tanıklar tutuklunun annesiyle vedalaştığını söylüyorsunuz. Open Subtitles دقائق قليلة قبل حظر التجول , أنت شهدت هذا السجين , يقول وداعا لأمه
    Eşi ile tutuklunun bir çeşit cinsel ilişki yaşadığına dair bir takıntısı olmuştu. Open Subtitles ثم صار مهووسًا بفكرة أن السجين على علاقة جنسية مع زوجته
    Sağ olun ama tutuklunun ruh halini çok iyi resmettiniz. Open Subtitles - شكراً لك يا سيدي لقد اوضحت حالة السجين العقلية
    Kollarını açmış tutukluyla Leonardo Da Vinci'nin Vitruvius Adamı'nı eşleştirmiş olma sebebim o tutuklunun akli hasta olması, dikkatinizden kaçmamış olmalı. TED وبالتأكيد لم يفت انتباهكم سبب اختياري لصورة السجين الباسط ذراعيه مقترنة بصورة أنشودة الإنسانية لليوناردو دا فينشي وهو أن هذا السجين كان مريض عقليا.
    Yarın sabah tutuklunun kitaplarını al. Open Subtitles أُريدك صباح الغد أن تُصادر كُتب السجين
    Şimdi tutuklunun sessizliğini ele alalım. Open Subtitles دعونا نتأمل الآن مُلابسات صمت السجين
    tutuklunun kitaplarını almak için gitmiştim. Open Subtitles أُرسلت إلى هناك لآخذ كتب السجين
    Cezaevi görevlilerinden ikisi tutuklunun önünde diğer üçü de arkasında olur. Open Subtitles ...وهكذا يكون هناك اثنين من أمام ،أمام السجين و الثلاثة الآخرين وراءه مباشرة
    Bir tutuklunun ağzından bundan daha fazla kendini mahkum edici itham duyarsanız gerçekten şaşırırım. Open Subtitles هل سبق وان سمعتم إدانه صريحه بلسان السجين! سأكون منبهرا فعلاً!
    Frank da nişanlı. tutuklunun giysilerini almak adettir. Open Subtitles -من المعتاد أخذ ملابس السجين الكتانية
    tutuklunun sözlerini birebir söyleyin. Open Subtitles أعد ما قاله السجين حرفياً
    Lütfen tutuklunun yanından uzaklaşın Albay. Open Subtitles ابتعد عن السجين رجاء, كولونيل
    Biliyorum, biliyorum. Ben de tutuklunun, çalışma grubundan kaçmamasını sağlarım. Open Subtitles أعرف, أعرفوأناسأتأكدمنأن السجين...
    Ve Bay Kelly, polise verdiğiniz yeminli ifadede, tutuklunun eğer istediği şeyi yapmazsanız, tırnak içinde; "Kıçınıza bir... Open Subtitles وأنت سيّد(كيلي)في إفادتك للشرطة زعمت أن المسجون أخبرك أنك إن لم تفعل وأنا أقتبس منه،
    tutuklunun güvenliği. Open Subtitles " حراسة سجينك "

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus