"tutuyorsun" - Traduction Turc en Arabe

    • تحتفظ
        
    • تمسك
        
    • تمسكين
        
    • تبقي
        
    • تحتفظين
        
    • تبقين
        
    • تحملين
        
    • تحمله
        
    • تبقيني
        
    • تشجع
        
    • تحتجز
        
    • تحتفظون
        
    • تحتجزني
        
    • تحافظ
        
    • تحافظين
        
    Çikolatalı Alman pastalarını, kuzu buğulamayı ve Belçika "waffle"larını da tutuyorsun. Open Subtitles أنت أيضاً تحتفظ بالكعك الألماني بالشيكولاتة واللحم الضاني وبسكويت الوافل البلجيكي
    Madem senin için bu kadar önemsizim, öyleyse neden beni yaninda tutuyorsun? Open Subtitles إذا كنت بهذه البخاسة بالنسبة لك، فلم إذا تحتفظ بى إلى جانبك؟
    Ası, bu avucumun içine sakladım. İşte bu şekilde, göstermeden tutuyorsun. Open Subtitles تضعها فى راحة يدك ، تمسك بها فى يدك هكذا
    Ama şu an elimi çok sıkı tutuyorsun ve bayılabilirim. Open Subtitles لكن الآن، أنت تمسكين ذراعي بقوة ويمكن ان يغشى علي.
    Tae Ryeong ile görüştüğün halde niye o tuhaf Tae Yang'ı yanında tutuyorsun? Open Subtitles ولكن .. لماذا لا تزال تبقي هذي الغربية تاي يانغ ؟
    Büyütülecek bir şey değilse, neden gizli tutuyorsun? Open Subtitles لو لم تكن مشكلة كبيرة لماذا تحتفظين بذلك كما لو كان سراً ؟
    Evet sen danışma da oturuyorsun ve parmaklarını meşgul tutuyorsun. Open Subtitles لا، أنت تجلسين في مكتب الاستقبال والتوجيه، تبقين أصابعك مشغولة
    Şimdi ne var? Açılması için on belirli hareket yapman gereken bir Japon puzzle kutusu tutuyorsun. Open Subtitles أنتِ تحملين الآن علبة أحجِية يابانيّة يُمكِن فتحُها بعشر حركات بالضّبط.
    - Dışarıya atmak istediğin neler tutuyorsun içinde? Open Subtitles ماذا؟ بما تحتفظ داخلك أشعر كما لو كنت تريد الخروج؟
    Arabanın bagajında 2000 tane fotoğrafını mı tutuyorsun? Open Subtitles تحتفظ بـ2000 صورة لك في حقيبة السيّارة ؟
    Yedek anahtarı hala ön taraftaki sahte kayanın altında mı tutuyorsun? Open Subtitles الازلت تحتفظ بنسخة المفتاح تحت الصخره الوهمية اما المحل
    O zarları hindistancevizi tutan bir maymun gibi tutuyorsun. Open Subtitles ان تمسك تلك المكعّباتِ مثلما قرد يمسك جوزَ الهند.
    Çünkü 10 yıldır ilk defa elimi tutuyorsun ama sırf ağabeyinin yanıldığını kanıtlamak için. Open Subtitles حسنا, لماذا إذا؟ لأن هذه المرة الأولى خلال 10 سنوات تمسك يدي ولكن هذا فقط لأنك
    Ayrıca elinde 26 yaşında bir kadının dosyasını tutuyorsun. Open Subtitles و هي تمسك بملف لأنثي في السادسة و العشرين من عمرها
    Neden ağlıyor? Yoksa onu yanlış falan mı tutuyorsun? Open Subtitles . لماذا هو يبكي , هل تمسكين به بشكلٍ خاطئ , او شئ ما ؟
    Odadan ne zaman çıkmak istesen, kapı kolunu tutuyorsun, ama çıkmıyorsun. Open Subtitles متى تغادرين غرفتك , تمسكين مقبض الباب و تديريه أنت تستعدين للمغادرة , لكنك لا تفعلين , تتوقفين
    Sen duygularını hep kilitli tutuyorsun. Başka hiçkimse için bir şey hissetmiyorsun. Open Subtitles الامر هو أنك تبقي مشاعرك مغلق عليها و لاتستطيع أن تشعر بأي شخص آخر
    Yani, o telefona cevap bile vermeyeceksen neden elinde tutuyorsun ki? Open Subtitles لماذا تحتفظين بذلك الهاتف إذا كنتِ لن تردي عليه؟
    Elindeki şeyi yan tutuyorsun. Böyle nişan alamazsın. Open Subtitles لنأخذك أنتَ على سبيل المثال تحمله بالطريقة الجانبية
    Üzgünüm, bunu yapamam. Tanrı aşkına, neden beni uzak tutuyorsun? Open Subtitles آسف سام هذا مستحيل بيلي لم تبقيني بعيداً عن هناك ؟
    Play-offlarda kimi tutuyorsun? Open Subtitles من تشجع فى المباراة النهائية ؟
    Kızımı orada tutuyorsun. Biliyorum. Open Subtitles أنت تحتجز إبنتي هناك، أنا واثق من هذا.
    Onu orada tutuyorsun demek. Open Subtitles إذاً هناك حيث تحتفظون بتلك الأغراض
    Beni burada rehin tutuyorsun. Bu doğru değil. Open Subtitles أنت تحتجزني كرهينة هنا وهذا ليس صحيحا
    Ne yaptığını tahmin edeyim. Burayı şehir gürültüsünden uzak tutuyorsun. Open Subtitles ،أعتقد أن ما تفعله أنك تحافظ هنا على غَمْغمة المدينة
    Deprem olurken bile sözünü tutuyorsun. Open Subtitles إنكِ تحافظين على هذا العهد حتى أثناء الزلزال

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus