Şimdi sakın unutma;bir tuzaktan uzak durmanın tek yolu... onun varlığını bilmektir. | Open Subtitles | تذكر الآن أن أول خطوة لتفادي الكمين أن تعلم بوجوده |
tuzaktan 3 gün önce aramışlar. | Open Subtitles | ولديه تصريح لطرق القافلة أتصلوا به ثلاثة أيام قبل الكمين |
Güzel. Beni bu tuzaktan çıkar, ben de gideyim. | Open Subtitles | حسنا , دعني اخرج من هذا الكمين , وسوف اختفي |
Onu içinde olduğuna inandığım tuzaktan kurtarmak için birçok yol denedim. | Open Subtitles | ساعدتها عدة مرات، كي تهرب من الفخ الذي كانت عالقة به |
Çembere girince büyüyü bozacağım, tuzaktan çıkacaksın ben de çemberi yakacağım. | Open Subtitles | عندما يدخل الدائرة، سأُبطل التعويذة وتخرجين من الفخ وسأشعل النيران بالدائرة |
Sana söyledim, tuzaktan falan haberim yok benim. | Open Subtitles | أخبرتكم ، لااعلم شيئا حول آية مكيدة |
- Hayır. Düştüğü tuzaktan elbet kurtulacak. Kurtulduğu vakit de ilk iş seni bulup paramparça edecek. | Open Subtitles | كلّا، سيخرج من الفخّ الذي هو فيه الآن، ولمّا يفعل فسيجدك ويمزّقك إربًا. |
O tuzaktan sonra kimseyle irtibat kurmadım. | Open Subtitles | . لم أحاول الاتصال بهم منذ الكمين |
Şimdi sen bu küçük tuzaktan kurtulabileceğini mi düşünüyorsun? | Open Subtitles | و هل تعتقد أنك ستتمكن من تجنب هذا الفخ الصغير ؟ |
Dediklerine göre bir kurt kapana kısıldığında tuzaktan kurtulmak için kendi bacağını yermiş. | Open Subtitles | وقالوا عندما يحجز ذئب البراري سيأكل قدميه من أجل الخروج من الفخ |
Durumu değiştirirsek tuzaktan da kurtuluruz gemiden de kurtuluruz. | Open Subtitles | نستطيع ان نغير الأحداث بحيث لا نقع في الفخ و من ثم نخرج من هذا الشيئ |
Sana söyledim tuzaktan falan haberim yok benim. | Open Subtitles | أخبرتكم ، لااعلم شيئا حول آية مكيدة |
Bu sabah oraya gidip, içine düştüğün tuzaktan kurtuldun, Travis. | Open Subtitles | ذهبت هناك هذا الصباح لتخرج من الفخّ الذي دخلته، (ترافس) |