Burası Transatlantik Havayolları. Majeste'nin 5:30 uçağına yeri var. | Open Subtitles | شركة الخطوط الجوية عبر الأطلسي نحن نحتفظ بالحجز فى طائرة باريس |
Benimle sekiz uçağına bin. Asla taksi bulamazsın. | Open Subtitles | إنتظر وتعال معي على طائرة الساعة الثامنة لن تجد سيارة أجرة في هذا الوقت |
Uzun menzilli keşif uçağına benziyor. Burada ne işi var bunun? | Open Subtitles | انه المانى يبدوا من بعيد انها طائرة استطلاع ماهذا الجحيم الذى يحدث ابعدوا عن هنا ؟ |
Her zaman uçağına bir başıboşluk havası içinde yürürdü, pervasız bir başıboşlukla sigarasını atıverir, orda bekleyen kızı kavrar, öpüverirdi. | TED | كان يمشي باتجاه طائرته بخطا متئدة خطا متئدة بنوع من الخيلاء يلقي بسجارته بعيدا, يحضن الفتاة التي تنتظره , ويقبلها, |
- uçağına binmemişsin. - Kalıyorum. | Open Subtitles | عيد موؤسس سعيد اذا, ارى بانك لست على متن طائرتك |
- Altı uçağına yetişmek için mi? | Open Subtitles | -لما أرهق نفسي لألحق بطائرة الساعة السادسة؟ |
Kala, eğer uçağına yetişeceksen, şimdi çıkmamız lazım. | Open Subtitles | كالا" إذا كنت تريدين اللحاق بطائرتك" يجب أن تغادري الآن |
Yarın konuşuruz. Şimdi Washington uçağına yetişmem gerek. | Open Subtitles | سنتحدث غدا علىَّ اللحاق بالطائرة الى واشنطن |
O kargo uçağına neden bindiği hakkında fikriniz var mı? | Open Subtitles | هل لديك فكرة لماذا كانت في طائرة الشحن ؟ |
O lezbiyen uçağına ayak basabileceğimi biliyorum. | Open Subtitles | أعلم اني استطيع ان اهبط على طائرة سحاقية |
Bir diktatörün uçağına binebilmek için yıl dönümümüzde beni ağaç ettiğine inanmamı mı bekliyorsun? | Open Subtitles | تريدني أن أصدق, أنك تركتني في يوم ذكرانا السنوية لتتمكن من الركوب في طائرة حاكم طاغية؟ |
Bu işe başlamak için, biraz kas gücüne bir kargo uçağına ve rüşvet için bir kaç bin dolara ihtiyacınız olur. | Open Subtitles | ستحتاج لقوة عضلية، طائرة شحن وبضعة الآف من الدولارات كرشوة لتبدأ فحسب |
Yeni dönüş saatinde, 16.00'da uçağına binmiş olmalısın. | Open Subtitles | لدينا طائرة سترجعك في تمام الساعة الرابعة مساء |
Kampanya uçağına binecek mi bilmiyorum | Open Subtitles | لا أعرف إذا ما كانت ستحضر إلى طائرة الحملة |
O hafta hangi aktrisle düşüp kalkıyorsa onu alıp şirket uçağına binip gider. | Open Subtitles | هُو سيصطحب أيّما مُمثلة كان يُعاشرها حميمياً في ذلك الأسبوع والإقلاع على متن طائرة الشركة. |
Partiden sonra hemen Polonya'ya uçağına gidiyorum. | Open Subtitles | سوف أكون على متن طائرة إلى بولندا مباشرة بعد الحفل الكبير. |
Keşif uçuşu için pilotlar silahsız uçarken bu adam uçağına silah monte etmişti. | Open Subtitles | عندما كانوا يطيرون غير مسلحين في مهمة مناورات كان يضع بندقية على طائرته |
ABD hava sahasına girer girmez uçağına olan iletişimi kestik. | Open Subtitles | لقد قطعنا الإتصالات في طائرته بمجرد وصوله لمجال أمريكا الجوي |
Eğer, bana para bırakmazsan, ayağın uçağına değmeden seni öldürürüm. | Open Subtitles | لكن لو أنك لم تترك لي المال فأنت ميت قبل أن تخطو قدمك إلى طائرتك |
Altı uçağına yetişemezsin. | Open Subtitles | لن تلحق بطائرة الساعة السادسة أبدا |
Kala, eğer uçağına yetişeceksen, şimdi çıkmamız lazım. | Open Subtitles | كالا" إذا كنت تريدين اللحاق بطائرتك" يجب أن تغادري الآن |
Cleveland uçağına yetişmeliyim. Kazandıklarımı alabilir miyim? | Open Subtitles | يجب أن ألحق بالطائرة,أيمكني الحصول على مكاسبي؟ |
Orlando uçağına yer ayırttım, on yedinci koridorda dört koltuk. | Open Subtitles | حجوز للطائرة اربع تذاكر (بالطائرة اسيل 17) الى اورلاندو |
Bay Van Orton, ertesi gün uçağına binince eklemelerle birlikte anlaşılanın tamamından oluşan son paketini kusursuzca yenilenmiş hâliyle alır. | Open Subtitles | عندما يصعد مستر فان أورتون لطائرته فى الغد سيحصل على جميع الموافقات والتعليقات مراجع دون عيوب! |
Öğlen yemek yemezsek, Paris uçağına yetişebiliriz. | Open Subtitles | إذا كنا تخطي الغداء، اننا سنحقق الطائرة إلى باريس. |
Sevdiğim kız paris uçağına doğru gitti. | Open Subtitles | هناك فتاة أحبها على تلك الطائرة المتوجهة إلى باريس |
9:15'deki Amerikan uçağına bindi. | Open Subtitles | إنه على متن رحلة الخطوط الجوية (أميركان) رقم915 |