"uçlarında" - Traduction Turc en Arabe

    • أطراف
        
    • على رؤوس
        
    Ayrıca parmak uçlarında barut kalıntısı olduğunu da fark ettim. Open Subtitles لقد لاحظت ، لاحظت ايضاً بقايا البارود على أطراف أصابعه
    Süsleme mahareti onun parmak uçlarında, Ben sersemlemiştim. Open Subtitles إن خصائص التزيين على أطراف أصابعها، انني ذهلت
    Neredeyse yetiştim. Parmak uçlarında dur. Open Subtitles قاربت من الوصول إليها، أنتصبِ على أطراف أصابعكِ.
    Gezegenimizin donmuş uçlarında, hayatta kalma mücadelesi asla kolaylaşmıyor. Open Subtitles ،عند أطراف الأركان المتجمدة لكوكبنا لا يُرخى صراع النجاة قبضته أبداً
    Zıpkınların uçlarında, fok derisinden çizmeler güneşte kuruyor. Open Subtitles على رؤوس الحِراب، تجفّف الأحذية المصنوعة من جلد الفقمة تحت الشمس.
    Gezegenimizin donmuş uçlarında, hayatta kalma mücadelesi asla kolaylaşmıyor. Open Subtitles ،عند أطراف الأركان المتجمدة لكوكبنا لا يُرخى صراع النجاة قبضته أبداً
    Soğuktan kaçmak için parmak uçlarında dururlar hatta. Open Subtitles لدرجـة أنّهم يرتفــــعون على أطراف أصابعهم لدرء البرد.
    Oldukça zekilerdir de. Eğer duyulmak istemiyorlarsa parmak uçlarında yürürler. Open Subtitles وهم بالغي الذكاء، إن لم يرغبوا في أن تسمعهم فإنهم يمشون على أطراف أصابعهم حقًا
    - Parmak uçlarında asit yanıkları var. Open Subtitles حروق حمض على أطراف الأصابع على وجه التحديد
    110'un üzerinde kalp atışı, nefes darlığı, ...parmak uçlarında morarma var değil mi? Open Subtitles معدل ضربات القلب أعلى من 110 , ضيق في التنفّس لون مُزرِق على أطراف الأصابع ؟
    Kibrit uçlarında bulunan potasyum klorat pillere bağlanmasından saniyeler sonra tutuşacak ve sonra şu kasaya Open Subtitles كلوريد البوتاسيوم على أطراف أعواد الثقاب ستشتعل بعد بضعة ثوانٍ من الربط بالبطاريات، ومن ثمّ سنختبئ في تلك الخزنة.
    Gece yarısında Sör Charles'ın Dartmoor'da ayak uçlarında yürümesindeki tuhaflığı fark ettim. Open Subtitles الشئ الوحيد الذى قد لاحظته "هو أنه قد قال أن السير " تشارلز كان يسير على أطراف "قدميه فى " دارتمور
    Aynen öyle Watson. Aferim dostuma. Ama ayak uçlarında değildi. Open Subtitles هذه هى يا " واطسون " ، جيد يا بنى و لكنه لم يكن يسير على أطراف أصابعه
    Tam parmak uçlarında konsantre olmuş, Open Subtitles ...تحت الطبقة الخارجية للجلد .... في أطراف الأصابع
    Motorun titreşimlerini parmak uçlarında hissetmelisin. Open Subtitles ـ أتحسين الإهتزازات في أطراف أصابعك؟
    Parmak uçlarında elektrik vardır. Open Subtitles كأن هناك كهرباء في أطراف أصابعك
    Parmaklarının uçlarında katmanlaşmış nasır buldum. Open Subtitles لكنني وجدتُ أنسجة على أطراف أصابعها
    Parmak uçlarında gidelim. Open Subtitles حسناً، لنسير على أطراف الأصابع.
    Parmak uçlarında duran bu koca oğlan da kim bakayım? Open Subtitles من هو صبي كبير يقف على أطراف أصابعه؟
    Sol elin parmak uçlarında nasırlar var. Open Subtitles لديها نسيج على أطراف أصابعها اليسرى
    Gece kandilleri sönmüş, neşeli bir gün parmak uçlarında bekliyor, dumanlı tepelerde. Open Subtitles شموع اللي قد احترقت ويوم الفرح يقف على رؤوس الاصابع على قمم الجبال الضبابية

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus