"uğraştığımız" - Traduction Turc en Arabe

    • نتعامل مع
        
    • نتعامل معها
        
    • نتعامل معه
        
    • تعاملنا معه
        
    • نحاول فسيكون
        
    • ما عملنا
        
    • ما نتعامل
        
    • عملنا لأجله
        
    • أننا نتعامل
        
    Şu an uğraştığımız olay kimsenin tahmin edemeyeceği kadar berbat. Open Subtitles ليس تماما نتعامل مع اسطورة لم يتخيلها احد من قبل
    Olağanüstü bir varlıkla uğraştığımız kanısındayız, herhalde bir mumya. Open Subtitles أعتقد أننا نتعامل مع مخلوق غير طبيعي إحتمال أن يكون مومياء
    Ve medyanın bazı üyeleri bu çetelere diklenecek halk arasından gözünü açmış üyeler bulacaktır bu görüntüler uğraştığımız şeyin gerçek korkusunu gösteriyor. Open Subtitles ومع هذا فإن بعض الإعلاميين سيكتشفون دائما خيبة أمل عصابات الشوارع التي يحتفون بها أمام الجمهور باستعراض حلقات الرعب التي نتعامل معها
    Her gün uğraştığımız onca cinayet ve suç yüzünden çoğu zaman 2-3 gece uykusuz kalıp davaları çözmeye çalışıyoruz. Open Subtitles كل الأمور التي نتعامل معها القتل والفوضى تبقى ساهرةَ ليلة أو اثنتان للرأس الواحدة
    uğraştığımız adam ölmeyecek, bu yüzden bu işe yaramayacak. Open Subtitles لكنَّ مَنْ نتعامل معه ليس من الأموات لذا فهذا لن يساعدنا
    uğraştığımız bu şey, onları almanın yanısıra yaratabiliyor da. Open Subtitles اياً يكن ما نتعامل معه فهو يملك القدرة على خلق الأشياء كما يمكنه أخذها
    Daha önce uğraştığımız birisi! Open Subtitles شخصٌ تعاملنا معه من قبل.
    Aşağıda nelerle uğraştığımız hakkında hiç bir fikriniz yok. Open Subtitles هل الرجال لديهم أي فكرة ما نتعامل مع أسفل هناك.
    Bilemiyorum, Nathan. uğraştığımız şey üzerinde halen bir kontrolümüz bile yok. Open Subtitles لا أدري، مازلنا لا نعرف كيف نتعامل مع مالدينا
    Ama görünüşe bakılırsa, uğraştığımız şey klasik bir kişilik bölünmesi vakası. Open Subtitles لكنه يبدو أننا نتعامل مع حالة عادية من ازدواجية الشخصية
    Olağandışı hareketler gerekliydi çünkü uğraştığımız durum olağandışıydı. Open Subtitles خطوات غير عادية كانت مطلوبة لأننا كنا نتعامل مع موقف غير عادي
    Her gün uğraştığımız bütün suçlar içinde çocukların dahil olduklarından daha kötüsü yok. Open Subtitles من بين جميع الجرائم التى نتعامل معها يوميا لا شئ أكثر بشاعه من هذه التى تتعلق بأطفال
    uğraştığımız iş uyduruk bir sanayi casusluğu değil. Open Subtitles هذه ليست مهمة تجسس صناعية مهملة نتعامل معها.
    Şu an uğraştığımız hiçbir şeyle ilgisi yok. Open Subtitles إنه بعيد تماماً عن تلك القذارة التي نتعامل معها.
    Şu an uğraştığımız hiçbir şeyle ilgisi yok. Open Subtitles إنه بعيد تماماً عن كل تلك القذارة التي نتعامل معها.
    Haydi ama, uğraştığımız şey mecazi değil, hatta mecazla en ufak bir alâkâsı bile yok. Open Subtitles لا , هيا انه ليس مجرد استعارة ما نتعامل معه يتخطى الاستعارة
    Ne ile uğraştığımız hakkında hiçbir fikrimiz yok. Open Subtitles ليس لدينا اي فكرة عن الذي نتعامل معه هنا.
    Yani ne ile uğraştığımız hakkında hiçbir fikrimiz yok? Open Subtitles إذاً ليس لدينا أي فكرة عن ما الذي نتعامل معه
    uğraştığımız enfeksiyonun nasıl bir şey olduğunu bulmalıyız. Open Subtitles نحتاج لإكتشاف نوع العدوى الذي نتعامل معه
    Ajan Keen, sanırım uğraştığımız son hafıza uzmanının hatırlanması hoş bir şey değil derken hepimiz için konuşmalıyım. Open Subtitles أيتها العميلة (كين) ، أعتقد أنني أتحدث بالنيابة عنا جميعاً عندما أقول أن ذاكرتي المُتعلقة بآخر مُتخصص ذاكرة تعاملنا معه لم يجري الأمر بشكل سعيد
    Bunu yapmalıyız yoksa uğraştığımız her şey boşa gidecek. Open Subtitles يمكننا الذهاب الآن, إذا لم نحاول فسيكون كل هذا قد ضاع هباءً
    Federasyon kurmak için uğraştığımız onca şeyi yok etti. Open Subtitles الاتحاد التجارى دمّر كل ما عملنا بِجهد لبنائه.
    Bu bizim, senelerdir uğraştığımız şeydi. Open Subtitles إنّه كلّ ما عملنا لأجله كلّ هذه السنوات.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus