uğursuz bir gecede, aşırı alkollü bir halde yepyeni spor arabamın direksiyonuna geçtim. | Open Subtitles | ليلة واحدة مشؤومة وأنا أقود خلف عجلة القيادة من سيارتي الرياضية الجديدة ، أعمى وسكران |
uğursuz bir gecede, aşırı alkollü bir halde yepyeni spor arabamın direksiyonuna geçtim. | Open Subtitles | ليلة واحدة مشؤومة وأنا أقود خلف عجلة القيادة من سيارتي الرياضية الجديدة ، أعمى وسكران |
Kocaman bozuk para kavanozları uğursuz dik yamaçtan aşağı yuvarlanıyor. | Open Subtitles | و مرطبات العملة العملاقة حتى الشوارع المنحدرة تسلقتها الرؤوس الشريرة |
Ceketler uğursuz olmaz. - Bu ceket uğursuz, tamam mı? | Open Subtitles | ، لا يمكن أن يكون الجاكيت سئ الحظ |
Tek sebep, Albay, biz uzun zamandır beraber uçuyoruz ve bu iyiydi. Ayrıca dört uğursuz bir sayıdır. | Open Subtitles | أولاً نحن نطير مع بعضنا منذ مدة طويلة والرقم أربعة رقم مشؤوم |
Ey kutsal yaratık" dedim, "uğursuz kuş ya da şeytan!" | Open Subtitles | سَواءٌ أرسلكَ الشيطان أو قَذَفَتْ بِكَ ريحٌ عاصِفةٌ هُنا |
uğursuz benim kıçım olur seni yaratıcılıktan uzak ahmak! | Open Subtitles | جالبة النحس مؤخرتي، أيتها اللعينه المغفلة اللاأخلاقية! |
uğursuz kuş bu kez savaşın yakın olduğunu haber veriyor. | Open Subtitles | طائر النحس يُشّعرك أن الحرب قريبة |
Bu daha önce hiç olmamıştı yoksa bugün uğursuz bişeylermi olacak | Open Subtitles | هذا لم يحدث أبداً من قبل أتمنى ألا يكون هذا نذير شؤم لما سيحدث في هذا اليوم |
Çin'de uğursuz numaradır. | Open Subtitles | أربعة؟ لا, أربعة رقم نحس في الصين |
Ne kadar da uğursuz bir tarih. Oğlak burcu musun? | Open Subtitles | ياله من تاريخٍ منحوس هل أنتِ من برج الجدي ؟ |
Bo gizemli kara duman tarafından kaçırılır, kendisine uğursuz bir paket yollar... | Open Subtitles | يتم إختطاف بو من طرف دخان أسود غامض فتقوم بإرسال علبة مشؤومة لنفسها |
Ve bundan önce uğursuz şeyler olmamalı. | Open Subtitles | ولا يجب أن تحدث أشياء مشؤومة قبل ذلك |
Solak olmanın ahlâksızlık olduğunu öğretti. uğursuz vâri. | Open Subtitles | علمتني أن اليد اليسرى خبيثة أو مشؤومة |
Olamaz. uğursuz suratlı çocuk beni öldürmeye geliyor. | Open Subtitles | لا ، ذلك الطفل ذو النظرة الشريرة قادم لقتلي |
uğursuz elimi kontrol edemiyorum. | Open Subtitles | أنا فقط لا أستطيع السيطرة على يدى الشريرة |
Bu çalışan kızın uğursuz eğlencesi ... göçmen bir taksi şoförü ile kavga etmesiyle başladı... kokain dağıtıcılığı ve muhtemel nefret suçları , ile birlikte koruma polisi de işe dahil oldu. | Open Subtitles | النوبة الشريرة لهذه الفتاة العاملة.. بدأت بخلافٍ مع سائق أجرة مهاجر واشتملت على التهرّب من الشرطة، |
- O ceket uğursuz! | Open Subtitles | -لا ، أنه سئ الحظ ، الجاكيت سئ الحظ |
Ve eğer "Amillaria Ölüm Halkalarını Aramak" uğursuz geliyorsa evet öyle. | TED | و إذا بدا أن عنوان "البحث عن خواتم الموت الأرميلارية" مشؤوم, فهو كذلك |
Ey kutsal yaratık" dedim, "uğursuz kuş ya da şeytan!" | Open Subtitles | " سَواءٌ أرسلكَ الشيطان.. "أو قَذَفَتْ بِكَ ريحٌ عاصِفةٌهُناعلىالشطآن.. |
Neyse ki "son görev" mottosu uğursuz çıkmadı ha? | Open Subtitles | تبدو فكرة رائعة. إتضح أن قول "آخر مهمة" ليس جالبة للنحس, اليس كذلك؟ |
Onüçüncü raunt.uğursuz rakam. Maç devam ediyor. | Open Subtitles | الجولة الثالثة عشرة ، رقم النحس |
Ne kadar da uğursuz bir şey. Ama buna neden ihtiyacın var ki? Sahip olduğun güçle zaten tüm düşmanlarını alt edebilirsin. | Open Subtitles | يا له مِنْ نذير شؤم لكنْ فيمَ تحتاجه مع كلّ قدراتك؟ |
Ve uğursuz bir eşe sahip olmak da hiç yardımcı olmuyor. | Open Subtitles | وان الأمر لا يساعد على ان تكون لديك زوجة ذو وجها" نحس |
uğursuz bir vaşak! Ama o bizim uğursuz vaşağımız! | Open Subtitles | إنه "لينكس" منحوس ولكنه هذا ال"لينكس" المنحوس صديقنا |
Ama başkalarının da tam tersini söylediği duydum, bunun orta sınıf için başka bir seviye olduğunu, yapabildikleri şeyin yeni bir teknoloji tarafından ellerinden alınmasının aslında uğursuz bir şey olduğu ve hakkında endişelenmemiz gereken bir şey olduğunu söyleyenler... | TED | لقد سمعت أناس أخر يقولون على العكس من ذلك تماما، أن هذا هو صف آخر من الطبقة المتوسطة ستحل محلهم التكنولوجيا في شيء يستطيعون عمله، وهذا شيء ينذر بسوء. شيء يجب أن يقلقنا. |
Kazanamayız. Lapa da Kryptonite'e oynamış. Lanet olası uğursuz. | Open Subtitles | لا يمكننا الفوز هذا المنحوس يشجع الحصان |
Yedi onun uğursuz rakamıdır. Sekiz kız istiyor. Şimdi gidiyoruz. | Open Subtitles | السبعة عدد سيئ الحظ له يريد ثمان بنات سنذهب الآن |