"ufak bir şey" - Traduction Turc en Arabe

    • شيء صغير
        
    • شيء بسيط
        
    • شيئاً صغيراً
        
    • شئ صغير
        
    • أي شيء على
        
    • واحد شيء ما
        
    • إذا كان هناك أي شيء
        
    • أيّ شيء على
        
    • الشيء القليل
        
    • أمر صغير
        
    • شيئاً بسيطاً
        
    ufak bir şey söyleyeceğim. Open Subtitles لكن هناك شيء صغير في عوض أن اكون النينجا العارية و الخارقة
    Peki ya sana üzerinde çalıştığım ufak bir şey göstersem? Open Subtitles ماذا لو أعرض عليك شيء صغير كنت أعمل عليه؟
    Bugün Sevgililer Günü olduğundan, ben sana ufak bir şey vereceğim. Open Subtitles بما انه يوم الفالنتاين احضرت لك شيء بسيط الغسيل ؟ لا
    Hey, geçerken bir uğramak istiyorum. Bilirsin, ufak bir şey almam lazım. Open Subtitles أنا أريد أن أتوقف فى مكان ما تعلمه لأعطيك شيئاً صغيراً
    Evet, bu da katı yiyecekler yiyebildiğin sürece işine yarayacak ufak bir şey. Open Subtitles اجل , هذا مجرد شئ صغير فقط عندما تتمكن من اكل الطعام القاسي
    En ufak bir şey? Open Subtitles أي شيء على الإطلاق؟
    Sen yanımda değilken uydurduğum ufak bir şey, sevgilim. Open Subtitles شيء صغير قمت بتجهيزه بينما أنت مسافرة يا عزيزتي
    Böyle ufak bir şey için aramak istemedim pek. Open Subtitles ولا أرغب في الواقع بإعتبار هذه خدمة لكونها شيء صغير
    Silah dükkânındaki kasiyerin yavaşlığı kadar ufak bir şey düşmeleri demek olabilir. Open Subtitles شيء صغير كـ بطء الدفع عند الكاشير في مخزن البنادق قد يعني أنهم سيسقطون
    Harikasınız. Çok başarılısınız, ama ufak bir şey var. Vurgu, "öldürmek" sözcüğü değil. Open Subtitles . أنت رائع ، بديع لكن هناك شيء صغير للغاية . "لا تلفظ الكلمة "كيل
    Baba, gitmeden önce, sana, ufak bir şey vereceğim. Open Subtitles أبي، قبل أن نذهب، عندي شيء صغير لك
    O gece benden bir şey çaldın ama geride ufak bir şey bıraktın. Open Subtitles أَخذتَ شيء منّي تلك الليلةِ... ... لَكنَّكتَركتَ شيء صغير وراءك.
    Hayır, senin şairane bir şekilde dediğin gibi yakında çıkacak bir cesedin üzerine oh çekmeye gelmiştim ama ufak bir şey karşılığında oh çekme kısmını es geçeceğim. Open Subtitles كلّا، بل جئت لأملّي عينيّ فرحًا بجثمان حسب وصفك الشاعريّ. لكنّي سأتخلّى عن النظر الفرِح مقابل شيء بسيط.
    ufak bir şey var da. Open Subtitles شيء بسيط فقط، سنذهب لمشاهدة طبعات الأيادي
    O burada oluncaya kadar kendimi korumam için bana ufak bir şey verdi. Open Subtitles أعطتني فقط شيئاً صغيراً لحماية نفسي حتي تصل لهنا
    - ufak bir şey hazırladım. Open Subtitles لقد صنعت شيئاً صغيراً
    Aslında ilgilenmeni istediğim ufak bir şey daha var, Tameka. Open Subtitles في الواقع هناك، شئ صغير أريدك أن تداعبيه يا "تاميكا"
    En ufak bir şey? Open Subtitles أي شيء على الإطلاق؟
    Son kaleminde ufak bir şey vardı. Kesinlikle fark edilemez. Open Subtitles وكان على آخر واحد شيء ما لا يمكن اكتشافه إطلاقًا
    Yardımcı olabileceğim en ufak bir şey olursa lütfen beni ara. Open Subtitles إذا كان هناك أي شيء يمكنني فعله للمساعـدة... رجاءً أتصلي بـي
    Eğer evde ufak bir şey ters giderse, hemen beni ara. Open Subtitles إذا سار أيّ شيء على نحو خاطئ في ذلك المنزل ، فأريدكَ أن تتصل بي على الفور
    Tamam, sana ufak bir şey vereceğim hafif bir iğne. Open Subtitles حسناً ، سأعطيك الآن الشيء القليل ثقب صغير
    Bir şey daha var. ufak bir şey. Open Subtitles هناك أمر صغير اخر
    Bu arada, hazır isimlerden bahsetmişken senin için ufak bir şey yaptım. Open Subtitles بالمناسبة بينما نحن تتحدث عن الاسماء اليك شيئاً بسيطاً صننعته لك

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus