Ona ancak sizin ya da çocukların aracılığıyla ulaşabilirler. | Open Subtitles | سيمكنهم أن يصلوا إليه فقط بالوصول إليك أو لبناتِك |
Ona ulaşamayacaklar. Ona ancak sizin ya da çocukların aracılığıyla ulaşabilirler. | Open Subtitles | سيمكنهم أن يصلوا إليه فقط بالوصول إليك أو لبناتِك |
Abluka gemilerimiz oradan ikmal yapabilirlerse vaktinde Ryloth'a ulaşabilirler. | Open Subtitles | اذا قدر الهاربون من الحصار الامداد من هناك , ربما يصلوا ريلوث فى الوقت المحدد |
Yazın oluşan açık sularda zengin beslenme alanları olan devasa okyanus tabanlarına ulaşabilirler. | Open Subtitles | في مياه الصيف المفتوحة، يمكنهم الوصول لمناطق واسعة من أرضية المحيط مناطق طعام غنية لهذه الفقمات العملاقة |
Beni istiyorlarsa, bana buradan ulaşabilirler. | Open Subtitles | إن أرادوني، يمكنهم الوصول إلي هنا. في المنزل؟ |
Sigara içme, çünkü izmaritten genetik kodlarına ulaşabilirler. | Open Subtitles | انت لا تدخن لأنهم يستطيعون الحصول على البيانات الجينية عقب السيجارة الآن |
Abluka gemilerimiz oradan ikmal yapabilirlerse vaktinde Ryloth'a ulaşabilirler. | Open Subtitles | اذا قدر الهاربون من الحصار الامداد من هناك , ربما يصلوا ريلوث فى الوقت المحدد |
Eğer Seraphim atmosfere girerken havaya uçarsa ve o Parazitler bir şeylere tutunursa, pekâlâ yine Dünya'ya ulaşabilirler. | Open Subtitles | ،لو إحترقت المحطة في عودتها هؤلاء البوغ على المكثفات يمكن أن يصلوا للأرض |
Bir hafta içerisinde 20.000'e ulaşabilirler. | Open Subtitles | في غضون أسبوع يمكن أن يصلوا الى 20,000 |
Evet, umarım onlara ulaşabilirler. | Open Subtitles | اجل اتمنى ان يصلوا إلى هناك |
200 yıl sonra ancak ulaşabilirler. | Open Subtitles | لن يصلوا قبل 200عام |
Her yerde, herkese ulaşabilirler. | Open Subtitles | يمكنهم الوصول إلى أي شخص في أي مكان |
Bu insanlar her yere ulaşabilirler. | Open Subtitles | هؤلاء الناس يمكنهم الوصول إلى أي شخص! |
Sadece birlikte hareket ettiklerinde tatlıya ulaşabilirler. (ISLIK) Leitato bal rehberini cezbetmek için ıslık çalıyor. | Open Subtitles | للحصول على طعام لذيذ يستطيعون الحصول عليه إذا عمِلوا معا ً. يصفر لايتاتو لجذب مُرشِدة العسل. |