Yani eğer kurt uluması duyduysan, bu diğer kurtlarında yakın olduğu anlamına geliyor. | Open Subtitles | إذن لو سمعت الذئب يعوي هذا يعني أن أخرون يمكن أن يكونوا قريبيين |
Dün gece bile pencere açıkken kurt uluması falan. | Open Subtitles | اقصد حتى البارحة عندما انفتحت النافذة وكان الذئب يعوي |
Hey, sen kurt uluması duyan tek kişisin. | Open Subtitles | مهلاً أنت الذى سمعت الذئب يعوي |
Bir zamanlar yüreğimizi korkuyla dolduran kurt uluması bile artık bir çoğu tarafından doğal hayatın en heyecan verici seslerinden biri olarak kabul ediliyor. | Open Subtitles | حتى عواء الذئب، الذي أدخل الرعب يوماً في نفوسنا يعتبره الكثير أكثر الاصوات إثارة للعالم الطبيعيّ. |
Dişi Kurt Sürüsü uluması. | Open Subtitles | - [كيمي] فصيل عبد الواحد. - أوه، ذئبة حزمة عواء! |
Kurt uluması. | Open Subtitles | عواء الذئب. |
Bu duyduğum tazı uluması mı? | Open Subtitles | - ذلك يطارد أنا أسمع نباح خارج على الأراضي البور؟ |
Sonra onu yakaladığında, büyük bir tazı uluması salıver! | Open Subtitles | ثمّ عندما تحصره أطلق أكبر نباح من كلب صيد! |
Çakal uluması korkakçadır. | Open Subtitles | الذئب يعوي بالشتائم لكنه جبان |
Ben bir kurt uluması duydum. | Open Subtitles | سمعت ذئب يعوي |
- uluması... | Open Subtitles | ـ عواء .. |