| Arkasında ulusal güvenliği tehdit eden bir komplo olabilir. | Open Subtitles | ممكن أن تكون هناك مؤامرة تهدد الأمن الوطني خلف ذلك |
| Müdür, ulusal güvenliği korumak için kesinlikle gerekli demediği müddetçe. | Open Subtitles | ... إلا إذا قرر المدير إنه ضروري لحماية الأمن الوطني |
| Bak, Martin, ben meşgul bir adamım ve bana gerçekten ulusal güvenliği tehlikeye atacak bir adam gibi görünmedin.. | Open Subtitles | أنظر مارتي أنا رجل مشغول وأنت لا تبدو لي كأي تهديد كبير للأمن القومي |
| ulusal güvenliği ilgilendiren 853 tehdit bizim yüzümüzden ölü. | Open Subtitles | ـ 853 تهديد للأمن القومي تم قتلهم بأيدينا |
| Sizi bana birşey anlatmak için zorlayamayacağımı biliyorum, ama Flemming ulusal güvenliği ilgilendiren bir bilgiye sahip olmuş olabilir. | Open Subtitles | اعلم انه لا يمكنني اجبارك على قول شيء و لكن فليمينج ربما يملك معلومات تتعلق بالأمن القومي |
| ulusal güvenliği genç çocuklara emanet edemeyiz. | Open Subtitles | لا يمكن لنا أن نعهد بالأمن القومي إلى مراهقين، |
| ulusal güvenliği aramak üzereydi. | Open Subtitles | كانت على وشك استدعاء الحرس الوطني. |
| Ben hiç maske takmadım, Başkan Reagan 1969'da ulusal güvenliği üstümüze saldığında dahi. | Open Subtitles | حقيقةً، لمْ أرتدي قناعاً قطّ، حتّى حينما فكّ المُحافظ "ريغان" لجام الحرس الوطني علينا عام 1969. |
| ulusal güvenliği tehlikeye attılar ve aşırı derecede yanlış kararlar aldılar. | Open Subtitles | لقد عرضوا الأمن القومي للخطر بحكمة سيئة وفقيرة في أداء واجبهم |
| Müdür, ulusal güvenliği korumak için kesinlikle gerekli demediği müddetçe. | Open Subtitles | ... إلا إذا قرر المدير إنه ضروري لحماية الأمن الوطني |
| İş dünyasına her zamankiyle aynı miktarda maliyetli olacak, ulusal güvenliği, müşteri seçimlerini, girişimci fırsatları ve inovasyonu en üst seviyeye çekecek. | TED | ,و بنفس التكلفة تقريباً مثلما تسير الأمور كالمعتاد ,سيحقق هذا أقصى قدر من الأمن الوطني و اختيار المستهلك و الفرص الريادية .و الإبتكار |
| ulusal güvenliği aradın mı? | Open Subtitles | هل إتصلت بــ الأمن الوطني ؟ |
| Anna Copland'i geri almak için kiralandık, tercihen ulusal güvenliği tehlikeye atacak bilgileri vermeye zorlanmadan önce. | Open Subtitles | لقد تم توظيفنا لإعادة (آنا كوبلاند)! و يفضل أن نقوم بذلك قبل أن تقوم هي بإفشاء أي بيانات قد تهدد الأمن الوطني |
| ulusal güvenliği tehdit eden dört kişiyi ortadan kaldırıyorum. | Open Subtitles | و أقضي على أربعة تهديدات للأمن القومي |
| Gerçekten ulusal güvenliği etkilemez, | Open Subtitles | يمس بالأمن القومي |
| Oswald'ı kuşatması için ulusal güvenliği göndereceğim. | Open Subtitles | سأرسل الحرس الوطني لمحاصرة (أوزولد). |
| Savaş planları, eyalet sırları ya da ulusal güvenliği tehlikeye atacak istihbaratlar olabilir. | Open Subtitles | قد تكون خُطط معارك، أسرار دولة، أو معلومات قد تُعرّض الأمن القومي للخطر. |