Ama umudumuzun etkisi bunları büyük bir rezalet olarak gösteriyordu. | Open Subtitles | لكن أهمية أملنا جعله الأمر يبدو مثل العار المجيد |
Yaklaşık bir saat önce iki düzine ülkeden gelen delegelere barış için en iyi umudumuzun siz olduğunu temin ettim. | Open Subtitles | قبل أقل من ساعة قمت بطمأنة أربع وعشرون دولة بأنك مازلت أفضل أملنا بالسلام |
Onlara ulaşmak için tek umudumuzun başında bekleyen 4 savaş gemisi var. | Open Subtitles | لديه 4 سفن حربية تعترض أملنا الوحيد في أيجادهم |
Herkes tek umudumuzun Goldilocks Alanı adlı yerde bir gezegen bulmak olduğunu biliyordu. | Open Subtitles | إذا فالكل يعلم أن أملنا الوحيد أن نجد الكوكب الذي يدعى بـ(قولديلوك زون) |
Tek umudumuzun ne olduğunu biliyorsun değil mi? | Open Subtitles | أنت تعرف أملنا الوحيد، أليس كذلك؟ |
Evet, artık son umudumuzun da yittiğini biliyoruz. | Open Subtitles | نحن نعلم أن أملنا الأخير تلاشى |
- Çünkü Parrish'in her ne kadar Canavar'ı yenebileceğine inansak da onu durdurmak için tek umudumuzun o olduğunu düşünmüyoruz. | Open Subtitles | لأننا بقدر ما نؤمن بمقدرة (باريش) على هزيمة الوحش فنحن لا نعتقد أنه أملنا الوحيد في ردعه. |