Seni almak istedikleri sürece umursamazlar. | Open Subtitles | طالما أنهم سيحصلون عليك ، فلا أعتقد أنهم يهتمون |
Seni almak istedikleri sürece umursamazlar. | Open Subtitles | طالما أنهم سيحصلون عليك ، فلا أعتقد أنهم يهتمون |
Onlarlayken umursamazlar, gerçekten umursamazlar. | Open Subtitles | بالنسبة لهم إنهم لا يهتمون.. إنهم حقاً لا يهتمون |
Hatta ikizler bile, ki onlar kendilerinden başka kimseyi umursamazlar. | Open Subtitles | حتى التوأم، وهما في العادة لا يكترثون بأحد سوى أنفسهم |
İIk olarak, sosyopatlar sosyopat mıyım diye soru sormazlar, çünkü umursamazlar. | Open Subtitles | حسناً، أوّلاً المعتلّين إجتماعيّاً لا يسألون إن كانوا كذلك لأنهم لا يكترثون |
Tüketicilerin umrunda bile değilsiniz, sizi umursamazlar. | TED | لا يهتم المستهلكون بك إطلاقاً، إنهم لا يأبهون مطلقاً. |
- Ama tanrılar-- - Tanrıları unutun. Onlar biraz bile sizi umursamazlar. | Open Subtitles | لكن الآلهة إنسوا الآلهة, هم لا يحفلون بكم شيئا |
Belki de umurlarında olmadığından. Sadece umursamazlar. | Open Subtitles | ربما لأن فى أعماقهم لا يبالون لا يبالون فحسب |
Telefonların sahte olmasını umursamazlar. Tavsiyeler gerçek olsun yeter. | Open Subtitles | الناس لايهتمون إن كان المكالمات غير حقيقة, بليهتمونإن كانتالنصيحةصادقة. |
Yani Dan, bu dersi özel ilgiyle, özel inisiyatifle alan web dışında kendi başına öğrenen birçok kişiyi gösteriyor ve bu oldukça şaşırtıcı. Çünkü bu insanlar notları hiç de umursamazlar. | TED | يوضح دان أن العديد من المتعلمين الذاتيين الذين أخذوا هذه الدورة من الإنترنت، وفي المجال الخاص بهم، بمبادرتهم الخاصة، وهذا مذهل فعلا لأن هؤلاء الناس لا يهتمون بتاتا بخصوص الدرجات. |
Durmadan ürüyorlar ve kavga ediyorlar, eğer biri öldürülürse, birisi öldürülse bile, hiç umursamazlar! | Open Subtitles | إنهم مخمورون طوال الوقت، ويتعاركون دوماً وإذا قُتل شخص ما، شخص ما قُتل! فلا يهتمون بذلك! |
- Evet, Budist gibi. Parayi umursamazlar. | Open Subtitles | مثل البوذيين لا يهتمون بالمال.. |
Zenginler bazen diğerlerini hiçbir şekilde umursamazlar. | Open Subtitles | بأنهم أحياناً لا يهتمون بالآخرين |
- Evet, Budist gibi. Parayi umursamazlar. | Open Subtitles | مثل البوذيين لا يهتمون بالمال.. |
Birkaç üyelerinin tutuklanmasını umursamazlar. | Open Subtitles | الشرطة اصلاً... هم لا يهتمون إن تم القاء القبض على البعض من اعضائهم |
Gerçekte ne cevap verdiğinizi umursamazlar. | Open Subtitles | فهم لا يهتمون حقيقة أيّ إجابة تمنحهم. |
Aldatan sevgililer, canımızın nasıl yandığını umursamazlar. O yüzden... | Open Subtitles | إن هؤلاء الخونة الحقيرون ...لا يهتمون لمشاعر من يجرحونهم |
Anlayacağınız, yabancı vampirler şehrimizi umursamazlar. | Open Subtitles | مصاصو الدماء من خارج المدينة، لا يكترثون لمدينتنا. |
Çünkü melekler bunu umursamazlar. | Open Subtitles | لأن أولئك الملائكة لا يكترثون |
- umursamazlar bile. | Open Subtitles | -إنهم لا يكترثون |
Burada suçların çoğunu çocuklar işler. Hiç umursamazlar. Herkese saldırabilirler. | Open Subtitles | الأطفال هنا هم من يرتكبون معظم الجرائم إنهم لا يأبهون سيهاجمون أي أحد |
Onlar para kazandığı sürece, vergimle kimin ilgilendiğini umursamazlar. | Open Subtitles | وطالما انهم يكسبون المال لا يأبهون من يدفع ضرائبي |
Korkunç şeyler yaparlar ve kimin zarar gördüğünü umursamazlar." | Open Subtitles | يقترفون فظاعات و أمور مروّعة و لا يحفلون بمن يتأذّى" |
Ne yaptığımızı umursamazlar. | Open Subtitles | إنهم لا يبالون بما نفعله |
Kadınların kalbini kırarlar, sonra da hiç umursamazlar! | Open Subtitles | هم يحطمون قلوب النساء و لايهتمون |