"umursayan" - Traduction Turc en Arabe

    • يهتم
        
    • يهتمون
        
    • يبالي
        
    • يكترث
        
    • يأبه
        
    • يهتمّ
        
    Ama bu, ölçeğin sonundaki zengini umursayan herkes için önemli. TED ولكن من المهم لكل شخص من يهتم بالأغنياء بهذا المستوى؟
    Bu arada, sesimize kulak veren, bizi umursayan var mı? Open Subtitles بالمناسبة، هل هناك أحد ينصت؟ هل هناك أحد يهتم بأمرنا؟
    Öldüm mü kaldım mı umursayan en az bir kişi olmalı demek ki. Open Subtitles لذا لا بد أن هناك شخص على الأقل كان يهتم لحياتي أو موتي.
    Bütün bunları umursayan bizler, bunların gerçek maliyetini bilirsek daha iyi hareket edebiliriz. TED الذين يهتمون بأمر هذا العالم سيتصرفون بشكل افضل إذا عرفنا التكاليف الحقيقية لهذه الأشياء.
    Kendime acımak zorundayım. umursayan bir ben varım. Open Subtitles عليّ أن أشعر بالأسى على نفسي أنا الوحيد الذي يبالي بي
    Bay Butler'ın söylediklerinden sonra düşünmeye başladım çünkü bana nasihat verenler içinde umursayan tek kişi oydu. Open Subtitles لأنه كان الوحيد الذي حدثني يوما وكانه يكترث فعلا لأمري
    Ama hep hatırlayın, her birimiz bireyiz, kalbi atan bir insanoğlu, umursayan ve kendilerine özgü hayatlarını yaşamak isteyen. TED لكن تذكروا دائما، كل واحد منا هو فردٌ، إنسان يملك قلبا نابضا، يهتم ويريد عيش حياة حقيقية يريدها.
    Ama bir evin bir oğlun ve seni umursayan insanlar var. Open Subtitles إن لديك بيت ، لديك ابنك و كل من يهتم بك
    Herkes gitmemi istiyor, ama benim isteklerimi umursayan yok! Open Subtitles كل الناس تريدني ان اذهب الى ذلك الحفل الممل و لكن لا احد يهتم بما اريد
    Nestor'un hayatının iyi mi, yoksa kötü mü sonlandığını umursayan tek kişi benim. Open Subtitles تعرفين, أنا الشخص الوحيد الذي يهتم بالحقيقة حقيقة كيف وصلت حياة نيسترو إلى نهايتها جيدة أم سيئة
    Buralarda kadınlara ne olduğunu umursayan pek kimse yoktur. Open Subtitles معظم الوقت لا احد هنا يهتم لما يحصل للنساء
    Ve sen de istenmemiş teklifini gerçekten umursayan birine yöneltmeyi düşünmen gerekebilir. Open Subtitles وأنت تأخذ في الاعتبار نصيحتك الغير مرغوب فيها لشخص ما في الحقيقة لا يهتم لها
    Her neyse. En azından bana tokat atacak kadar, beni umursayan biri var! Open Subtitles لا يهم على الأقل لدي شخص يهتم بي ليصفعني
    Sadece sorumlu çocukları umursayan yanlış anlaşılmış doktor. Open Subtitles الطبيب المساء فهمه الذي يهتم فقط بالأطفال المحطمين؟
    Sorduğun için çok onurlandım ama neden bunu daha çok umursayan birine sormuyorsun. Open Subtitles أنا أتشرف بذلك لكن ألا تعتقدين بأنه عليكي أن تختاري شخصا مثل أنه , يهتم أكثر
    Belki onu Google'dan aratabilirsin veya umursayan birini bul. Open Subtitles ربما يجب ان تبحث عنه فى جوجل أو ابحث عن شخص يهتم
    Bu bize gösterdi ki, gerçekten Afrika doğasını umursayan bir topluluk yarattık. TED فقد أظهر هذا لنا فعلًا أننا هيأنا مجتمعًا من الناس الذين يهتمون بالطبيعة في إفريقيا.
    Kanserli numarası yapıyorsun, ve seni umursayan insanları kendinden uzaklaştırıyorsun. Open Subtitles تزيف إصابتك بالسرطان ثم تبعد عنك من يهتمون بك
    Eğer başka bir sorunuz yoksa, umursayan birilerini bulun. Open Subtitles لو كانت لديك المزيد من الأسئلة، فجد شخصا يبالي.
    Dinle, evlat. Onu umursayan bir sen değilsin. Open Subtitles أنصت يا غلام، لستَ الوحيد الذي يكترث بها.
    Elizabeth'i umursayan tek erkek olduğunu düşünme sakın. Open Subtitles لا تتظن إنك الوحيد الذي يأبه لإليزابيث
    Sanırım hasta haklarını umursayan bir ben varım. İstediği şey onu öldürebilir. Open Subtitles أعتقد أنّني الوحيد الذي يهتمّ بحقوق المريضة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus