Ve insanların sadece bencil olmadıklarını görmek bana umut veriyor. | TED | وهذا يعطيني الأمل لأن الناس ليسوا دائماً أنانيين. |
Garip bir şekilde bu bana umut veriyor. Sen bir şey demeden evet bana umut veriyor. | Open Subtitles | وقبل أن تسخري إنه يعطيني الأمل |
Tanrıya inanmak, umut veriyor... | Open Subtitles | ...أنا أثق في ربّي وهو من يعطيني الأمل في الحياة أيضًا |
Ne yazık ki, ve yeni tanıştığımızı biliyorum bence toplum merkezcisin, ki bu sana umut veriyor. | Open Subtitles | لحسن الحظ، وأنا أعلم التقينا فقط... أعتقد أنك الاجتماعي تتمحور، الذي يمنحك الأمل. |
İyi bir şey, sana umut veriyor. | Open Subtitles | شيء جيد يمنحك الأمل |
Belki iyimserim, ama bana umut veriyor. | Open Subtitles | ربما أنا ساذج، ولكن هذا يعطيني الأمل |
Bu bana umut veriyor. | Open Subtitles | وهذا يعطيني الأمل |
Bu bana umut veriyor. | Open Subtitles | وهذا يعطيني الأمل |