Umutlarını ve hayallerini anlatırken onu dinleyip destekleyen de işine odaklanmasını sağlayan da benim. | Open Subtitles | أنا من أخبره أنه رائع. أنا من شجعه واستمع إليه بتحدث مراراً عن آماله وأحلامه. |
O berbattır. Umutlarını ve hayallerini bilmelisiniz. | Open Subtitles | تَحتاجُ لتعرف آماله وأحلامه. |
Ve grup bunu batırıp kendine göre her şeyi yontmak istedi ve müzikali Charlie'nin elinden alıp bütün Umutlarını ve hayallerini yıktı. | Open Subtitles | العصابة تريد أن تعبث معي و تجعل هذه المسرحيّة خاصة بهم ويقوموا بأخذها من (تشارلي) و يقوموا بتحطيم آماله وأحلامه |
Bütün Umutlarını ve hayallerini sana yığdı. | Open Subtitles | لقد وضع كل آماله وأحلامه بك |