Ama tatlıyı tattığınızda bunu unutacaksınız. | Open Subtitles | لكن آمل أنكم حالما تتذوقون الحلوى ستنسون كل شيء عنها |
Bu kampta önceki hayatınızı unutacaksınız. | Open Subtitles | في هذا المعسكر ستنسون حياتكم السابقة |
Çünkü irtibatı kaybettiğiniz an, neler olduğunu unutacaksınız. | Open Subtitles | لأنك في اللحظة التي تفقد الاتصال بهم ستنسى ما حصل |
Saigon'daki martıları gördüğünüzde, bütün bu avcılık işini unutacaksınız. | Open Subtitles | ستنسى كل شىء عن الصيد "عندما ترى النساء فى "سايجون |
- Onu içeri alın. - Gördüklerinizi unutacaksınız. | Open Subtitles | ـ أدخلوه ـ سوف تنسون ما رأيتموه |
Bu filmin içeriğini unutacaksınız. | Open Subtitles | ...سوف تنسون محتوى هذا الفيلم... |
Buradan ayrıldığınızda bu konuşmayı unutacaksınız. | Open Subtitles | ،حين ترحلون من هنا لن تتذكروا حدوث الأمر |
Balayınız bitince eskiden nasıl çağrıldığınızı unutacaksınız. | Open Subtitles | ستنسين كل ألقابك السابقة في نهاية شهر العسل. |
Bern hatırlatmasam yemek yemeği unutacaksınız. | Open Subtitles | يارفاق هل ستنسون الأكل إن تركتكم |
- Bunu ne zaman unutacaksınız? | Open Subtitles | حسناً متى ستنسون ذلك ؟ |
- Onu içeri alın. - Gördüklerinizi unutacaksınız. | Open Subtitles | ادخله للداخل ستنسى مارأيته |
Bu şekilde hissettiğinizi unutacaksınız. | Open Subtitles | ستنسى كيف شعرت بهذه الطريقة |
- Bunun yaşandığını unutacaksınız. | Open Subtitles | سوف تنسون بأنه قد حدث |
Bana söylediğinizi unutacaksınız. | Open Subtitles | ولكنك لن تتذكروا انكم أخبرتوني |
Çünkü büyüdüğünüzde unutacaksınız. | Open Subtitles | لأنه عندما تكبرين ستنسين. |