"utançtan" - Traduction Turc en Arabe

    • العار
        
    • الإحراج
        
    • الخزي
        
    • الخجل
        
    • والعار
        
    • خزياً
        
    • الاحراج
        
    • الإذلال
        
    • الحرج
        
    • يشوبه إذلال
        
    • الخِزي
        
    Dışarı çıkın ve bizi utançtan öldürmeden onlara hoş geldin deyin. Open Subtitles أخرج و دعهم يرحبون بهم قبل أن نموت من العار
    Artık nasıl bir numara, nasıl bir alet bulabilirsin ki... bu kadar açık ve bilindik bir utançtan seni korusun? Open Subtitles ماهي الحيلة ، أو الوسيلة التي يمكن أن تخفيك خلف هذا العار ؟
    Baksana, düşündüm de, ikimizide utançtan kurtaracak bir şey yapalım. Open Subtitles معذرةً، خطرتني فكرة قد تعين كلينا على تفادي بعض الإحراج.
    Biraz kadınsı gelirdi bana, bir elbise gibi, bu çanta gibi pantolon parçası var, düşmesinin yaratacağı utançtan korunmak için gerçekten de sıkıca bağlamanın gerekiyor TED كنت أشعر بالغرابة منها لانها يبدو و كأنها فستان إناث ولديها جزء فضفاض كان يجب ربطه بإحكام من هنا لتجنب الإحراج إن سقطت
    Suçlu bir baba tarafından terk edildin zayıflıktan ve utançtan ölen bir annen var. Open Subtitles تخلى عنها والدها الذي كان مجرما محترفا أم توفت من الضعف و الخزي
    Sessizliğime son verdiğim gün, kendimi utançtan arındırdım. TED فى اليوم الذى أنهيت فيه صمتى حررت نفسى من الخجل
    Yok oluş ve utançtan, sevgi ve... nefretten oluşan ortak geçmişimiz içime işlemiş. Open Subtitles ‫صرت أعمق في ‫ثوابتي الأساسية ‫تاريخ مشترك من الخراب والعار ‫من الحب والكراهية، تعمّق في جسدي
    Dilerim, benim utancım ikimiz için de yeterli olur. Bu kiliseye getirdiğin utançtan sözetmiyorum. Open Subtitles كنت اتمنى ان يكون العار محصورا علينا فقط ولكنه عار على جميه قديسين وكهنة الكنيسه..
    Eğer en büyük kızımızı evlendiremezsek utançtan hiçbirinizi evlendiremeyiz. Open Subtitles إذا لم نزوج أكبركن سنا فلن نكون قادرين على تزويج الباقين منكن لذلك العار
    Neyse Loki, Odin ve grubuna utançtan başka bir şey getirmedi. Open Subtitles على أي حال لوكي لم يجلب لأودين وجنسه سوى العار
    Neyse Loki, Odin ve grubuna utançtan başka bir şey getirmedi. Open Subtitles على أي حال لوكي لم يجلب لأودين وجنسه سوى العار
    utançtan, oğlunun ruh hastası olduğunun ortaya çıkmasının getireceği aşağılanmadan. Open Subtitles من العار,معرفة الناس المذلولين أنه كان مُختل عقلياً.
    Böyle bir utançtan sonra nasıl yaşayabildiğini hayal edemiyorum. Open Subtitles فقط لا يمكنني أن أتخيّل كيف تحافظ على العار
    Tek hatan bana önceden söylemeyip... utançtan beni kurtarmaman oldu. Open Subtitles خطأكِ الوحيد أنّكِ لم تخبريني مُسبقاً .. و توفرين عليّ الإحراج.
    - Ve seni bu utançtan kurtarmak için önce ben başlayabilirim. Open Subtitles نعم ، و لأنقذك من الإحراج أظن أنه يجب أن أتكلم أولاً
    Ve kendimizi utançtan uzak tutmak istediğimiz zamanlar vardır... Open Subtitles يوجد بعض الوقت لكي ننقذ أنفسنا من بعض الإحراج
    Ölmeden önce seni, son bir utançtan kurtarmama izin versen, olmaz mı? Open Subtitles ألن تدعني أوفر عليك لحظة أخرى مِن الخزي قبل أن تموت؟
    Vaktiyle, buz gibi sınıfa tahammül eden utançtan yanakları sıcak ekmek gibi olan bendim. Open Subtitles فمرةً, وقفت في الفصل البارد، حيث سخُنت وجنتي الحمراء من الخجل.
    "Tanrı'm, beni bu dünyadan günahtan ve utançtan al, beni sana, cennete al," dersen Open Subtitles يا الله خذني من عالم الخطيئة والعار خذني اليك , في الجنة
    Yaptığımız barışın Volsk'lere kazandırdığı onur Romalılara getirdiği utançtan az değil. Open Subtitles لقد صنعنا سلاماً ليس اقل شرفاً للفولشيين عن كونه خزياً للرومان
    utançtan kaçmak, intikam almak... "...ya da ilgi odağı olmak için tecavüz nidaları atıyor. Open Subtitles لتفادي الاحراج , للاخذ بالثأر اوفقطلجذبالانتباه.
    Ve utançtan ne yapacaklarını bilemezler. Open Subtitles وهم على وشك أن يفقدوا عقولهم بسبب الإذلال
    Oradaydım tam karşımda duruyordu ve Carrie Bradshaw, utançtan ölmek üzereydi. Open Subtitles كنت هناك... ... معلقة بجوار مارثا ستيوارت المعيشة... ... كاري برادشو، الموت من الحرج.
    Orada yerde yatıyordum, kan kaybından ölmek üzereyken... eğer şimdi ölürsem çocuklarıma utançtan başka ne bırakırım diye düşünüyordum. Open Subtitles لقد كنت ممدداً هناك , بعد نزفٍ حتى الموت , افكر اذا مِتُّ الآن , فانني لن أترك شئ لأولادي سوى الخِزي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus