| Bazen uyanıp sana daha çok benzeyen biri için beni terk edeceğinden korkuyorum. | Open Subtitles | أحياناً، أقلق من أنّك قد تستيقظ و تهجرني من أجل شخص يُشبهكَ أكثر |
| Gece yarısı uyanıp kim olduğunu unutuyordu. | TED | كانت تستيقظ في وسط الليل، لا تتذكر من هي. |
| Yanık kokusunu duyunca uyanıp kardeşimi yangının ortasından tüm acılarımı göz ardı ederek güvendeki ailemi bulana kadar taşıdığım zaman. | Open Subtitles | عندما استيقظت على رائحة الدخان وحملت أخي الصغير عبر النيران المتقدة متجاهلًا الألم المبرح حتى عثرت على والدي في أمان |
| Şu anda bile uyanıp "Zelda öldü mü?" diye düşünüyorum. | Open Subtitles | حتى الان استيقظ و افكر هى لازالت زيلدا ميتة الان؟ |
| Bu... bu bir rüyadan uyanıp neyin gerçek olduğundan emin olamamak gibi. | Open Subtitles | انه مثل الاستيقاظ من حلم, و أنت لست متأكد ما هى الحقيقة |
| Sanki bir gün uyanıp, oğlumu geçen haftanın haberlerinin tekrarında görebilirim. | TED | تبدو مثل ذات صباح يمكنني الإستيقاظ فيه وأرى ابني كتكرار لقصة الأسبوع الأخير. |
| Sabah uyanıp baktığınız yerde in cin top oynuyordu. | Open Subtitles | عندما تستيقظ فى الصباح وتتطلع إلى تلك المساحة الممتدة من أرض اللا بشر هذه |
| Ve bir gün uyanıp da aynaya baktığınızda artık kendinizi tanıyamıyorsunuz çünkü... | Open Subtitles | وفي يومٍ ما، تستيقظ وتنظر إلى المرأة ، ولا تستطيع التعرّف على نفسك |
| Zannettim ki buraya geldiğimde... sen uyanıp elimi tutacaksın. | Open Subtitles | إعتقدت بأنّني أتيت إلى هنا وأنت تستيقظ وتمسكي يدّي |
| Belki insan bir gün uyanıp insan olmanın nasıI bir şey olduğunu unutabilir. | Open Subtitles | أن تستيقظ في يوم ما وتنسى كيف أنك آدمياً |
| Hiç huzur içinde uyanıp sonrasında sizi terk eden birinin dayanılmaz hasretine kapıldığınız oldu mu? | TED | هل سبق وأن استيقظت بسلام وفجأة غمرتك ذكرى مفزعة بأن شخصاً قد هجرك ؟ |
| Gece uyanıp Noel sabahını hatırlıyorum. | Open Subtitles | كل ما استيقظت تذكرت ذلك الصباح في راس السنة |
| Muhtemelen öğleden sonra uyanıp Harley'ine atlayıp Melrose'a gidip 15'lik kızları etkilemeye çalışmışsındır, değil mi? | Open Subtitles | اظن انك استيقظت فى جو معتدل واستعرضت بدراجاتك البخارية امام الفتيات ذو 15 من العمر, اليس كذلك ؟ |
| Hadi yatalım ve sabah uyanıp, o kahrolası dağa tırmanalım. Tamam mı? | Open Subtitles | دعنا نذهب إلى السرير، استيقظ غدا و من ثم تسلق الجبل القرف. |
| Bazen gece uyanıp çığlık atmamaya çalışırken çok yakın gibi hissediyorum. | Open Subtitles | بعض الاحيان عندما استيقظ في الليل احاول الا اصرخ وتبدو الجزيره قريبه |
| Günün birinde uyanıp, hayatın anlamını bir anda kavrayamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنكِ الاستيقاظ يوماً و تعرفين معنى حياتكِ فجأة |
| Ölümünden sonra bir daha asla uyanıp da kendi bedenine dönememenin dışında tabii. | Open Subtitles | عدا أنه في حالة بعد الممات لن تستطيع الإستيقاظ مرة أخرى أبدا لن ترجع إلى جسدك المادي مرة أخرى أبدا |
| Evet, Grinch biliyormuş ki ertesi sabah bütün Kim çocukları erkenden uyanıp kapacakmış oyuncakları. | Open Subtitles | نعم , عرف الجرينش أنه غداً , كل فتاة وولد يستيقظون مبكرين ويسرعون الى اللعب |
| Artık gidebilirsin. Hayır. Yarın sabah uyanıp, tekrar kaçmayacağını öğrenene kadar gitmem. | Open Subtitles | كلاّ، ليس قبل أن أعرف بأنّكِ لن تستيقظي غداً، وتهربين مجدداً .. |
| Ama her sabah uyanıp sakallarını tıraş etmenin... nasıl bir duygu olduğunu bilemezsin. | Open Subtitles | ولكن أنتِ ليس لديك أدنى فكرة أن تضطري لحلاقة ذقنك عندما تستيقظين صباحا |
| Bir gün uyanıp görecek ki güzelliği gitmiş. | Open Subtitles | ستستيقظ يوما لتجد نضارتها قد رحلت ، لا شك حيال ذلك |
| uyanıp uyanmaması umrumda değil! Yedek panzerlere ne oldu? | Open Subtitles | لقد تحدثت مع الجنرال يودل لقد إستيقظ الفوهرر أنا لا يهمني إن كان قد إستيقظ ام لا ماذا عن إحتياطي المدرعات؟ |
| uyanıp da "geldiler" dediğini hatırlıyor musun? | Open Subtitles | هل تذكرين حينما إستيقظت من النوم وقلت كلمة إنهم هنا؟ |
| Sığınağında bir hatunun koynunda uyanıp akşamdan kalma olmanın mahmurluğuyla şöyle derdi. | Open Subtitles | كان سيستيقظ فى مخبئه بجوار إمرأته. مع شبح الجحيم والأفكار. |
| Alınmayın ama her an uyanıp korkunç bir yere gidebilirim. | Open Subtitles | دون أي إهانة ولكنني سأستيقظ في أي لحظة بمكان ما. |
| Her sabah uyanıp yataktan kalkacak ve doğruca suya atlayacaktık. | Open Subtitles | وكل صباح نستيقظ ونتدحرج من على الفراش مباشرةً في المحيط. |
| Bu sabah uyanıp piknik hazırlayan ve günü yakalamak isteyen adama ne oldu peki söyler misin? | Open Subtitles | ماذا حدث للشخص الذي أفاق هذا الصباح الذي أراد الذهاب للتنزّه و عيش يومه؟ |