Bir şeyleri uyandırdık. | Open Subtitles | {\fnArabic Typesetting}لقد أيقظنا شيئًا ما |
Bir şeyi uyandırdık. Hayır, ben uyandırdım. | Open Subtitles | لقد أيقظنا شيئاً - كلا، أنا أيقظته - |
Ölüleri uyandırdık galiba. | Open Subtitles | يبدو أننا أيقظنا الموتى للتو |
Saat öğlen 3 ve biz seni daha yeni uyandırdık. | Open Subtitles | إنّها الثالثة بعد الظهر، وقد أيقظناك للتو. |
Özür dilerim. uyandırdık mı yoksa? | Open Subtitles | أنا آسفة , هل أيقظناك ؟ |
Seni uyandırdık mı? | Open Subtitles | لقد ايقظناك,اليس كذلك؟ |
Seni uyandırdık mı? | Open Subtitles | ما الأخبار ؟ هل أيقظناكِ ؟ |
Hayır, onu biz uyandırdık, biz durduracağız. | Open Subtitles | لا. نحن أيقظناه , ونحن سنتوقّفه. |
Ufaklığı uyandırdık mı? | Open Subtitles | هل أيقظنا الصغير؟ |
Bir şeyi uyandırdık. | Open Subtitles | لقد أيقظنا شيء. |
- Bir şeyleri uyandırdık. | Open Subtitles | لقد أيقظنا شيئًا |
Bir şeyi uyandırdık insanların Michael hakkında gizlemeye çalıştığı bir şeyi. | Open Subtitles | {\fnArabic Typesetting}لقد أيقظنا شيئًا، شيئًا يحاولون (إخفائه بشأن (مايكل |
Bir şeyleri uyandırdık. İnsanların Michael hakkında saklamak istedikleri bir şeyi. | Open Subtitles | {\fnArabic Typesetting}لقد أيقظنا شيئًا، شيئًا يحاولون (إخفائه بشأن (مايكل |
Wraithleri biz uyandırdık ve evet, biz karışmasak da sonunda uyanacaklardı Kadim Teknolojisine olan erişimimiz o insanlara yardım etmek açısından bizi eşsiz bir duruma koyuyor. | Open Subtitles | -لقد أيقظنا الـ(الرايث ) ونعم، سيحدث هذا في النهاية إن لم نتدخل وصولنا إلى تكنولوجيا قديمة يضعنا في موقف متميز لمساعدة هؤلاء الناس |
Bir devi uyandırdık Neal. | Open Subtitles | -لقد أيقظنا شخصاً عملاقاً يا (نيل ). |
Ah tatlım, uyandırdık seni. | Open Subtitles | أوه عزيزتي، لقد أيقظناك |
Seni uyandırdık mı tatlım? | Open Subtitles | هل أيقظناك عزيزي؟ |
Evet, özür dilerim sizi uyandırdık. | Open Subtitles | أجل، أعتذر لو أيقظناك |
Kusura bakma kanka. uyandırdık mı seni? | Open Subtitles | اسف هل ايقظناك ؟ |
Haklısın. Sanırım onu tılsımı ararken uyandırdık. | Open Subtitles | -أنت محقة، يبدو أننا من أيقظناه عند البحث |