Francis, babanla ben kaç defa bu Bourbonlar hakkında seni uyardık? | Open Subtitles | فرانسس لكم من المرات انا وابيك قد حذرناك بشأن الباربونس؟ |
Seni bu konuda uyardık. | Open Subtitles | بإمساك الأيادي؟ لقد حذرناك من ذلك |
Bunun olabileceğini biliyorduk. Seni uyardık. | Open Subtitles | كما نعلم أن هذا يمكن أن يحدث لقد حذرناك |
Onları uyardık, ama yine de geldiler. | Open Subtitles | حذّرناهم ، لكنّهم جاؤوا على أية حال |
Biz Stefan'ı sınırın ardına geçmemesini, sınır güçlendirildikten sonra uyardık. | Open Subtitles | لقد حذرنا ستيفان لا أن يذهب أكثر بعد أن عززت الحدود. |
Sizi uyardık ama siz bir şaka dediniz | Open Subtitles | لقد حذرناكم لكنكم قلتم أن ذلك خدعه |
Evet, bilim aşıkları sizi uyardık. | Open Subtitles | اذا يا عشاق العلم. لقد تم تحذيركم |
Evet, biz sizi uyardık. | Open Subtitles | حسنا,لقد حذرناك |
Daha önce seni bu konuda uyardık. | Open Subtitles | {\pos(192,220)} لقد حذرناك بخصوص هذا من قبل |
Öyle olsun ama seni uyardık. | Open Subtitles | حسناً، ولكننا حذرناك. |
Seni uyardık. | Open Subtitles | لقد حذرناك. |
- Seni uyardık. | Open Subtitles | -لقد حذرناك |
Onları uyardık, değil mi? | Open Subtitles | لقد حذّرناهم .. اليس كذلك |
Onları uyardık. | Open Subtitles | لقد حذّرناهم |
Kuzeydeki meslektaşlarımızı konuyla alâkalı uyardık. Demiryolu Bernard'ı kovdu. | Open Subtitles | حذرنا النظراء في الشمال وطردت سكة الحديد (بيرنارد) |
Kont Flanders ve diğerlerini şehirlerini tahkim etmek ve nehirleri kapatmaları konusunda uyardık lakin hepsi bunu reddetti. | Open Subtitles | {\pos(190,200)} لقد حذرنا الفلنديين وغيرهم، ليحصنوا مدنهم ويصدوا أعدائهم... {\pos(190,200)}.ولكن جميعهم رفضوا |
- Eğer sinirlerinizin bu gerilimi taşıyacağına inanıyorsanız, ...öyleyse bu sizin seçiminiz, ...sizi uyardık. | Open Subtitles | لذلك إذا شعر أحدكم بعدم رغبته في تعريض أعصابه لمثل هذا التوتر فالآن فرصته لكي... حسناً، لقد حذرناكم |
Sizi uyardık. | Open Subtitles | لقد تم تحذيركم |