Kyung-ki bölgesinde Uyuşturucu bağımlılığı nedeniyle hastanede yatan 16 kadın var. | Open Subtitles | في منطقة،كيونغ كي تتواجد 16 امرأة يعانين من ادمان المخدرات واعمارهم تتراوح في العشرين عاما |
- Wilkes'in Uyuşturucu bağımlılığı hikayesinin detayları eski keş arkadaşıyla ilgili. | Open Subtitles | قصه ويلكس تروى تفاصيل ادمان المخدرات لزميل سكن سابق |
Toplumumdaki birçok erkek gazeteci ülkemdeki Uyuşturucu bağımlılığı hakkında bir hikayeyi işlemek istiyor. | TED | بعض الرجال الصحفيين الموجودين في بلدي ، يريدون أن يغطوا قصة حول إدمان المخدرات في بلدي. |
Ve ben sadece küçük bir çocuktum, nedenini pek anlayamamıştım, ama büyüdükçe, ailemde Uyuşturucu bağımlılığı olduğunu anladım, daha sonraki kokain bağımlılığı dahil. | TED | وكنت حينها طفلًا صغيرًا، لذلك لم أفهم مالذي يحدث ولكن عندما كبرت، أدركت بأن عائلتي تُعاني من إدمان المخدرات. بما في ذلك لاحقًا الكوكايين. |
Adamın geçmişinde baş kaldırış, mantıksız davranış, Uyuşturucu bağımlılığı vardı. | Open Subtitles | هذا الرجل لديه سوابق في التمرد السلوك العشوائي، وإدمان المخدرات |
Hafıza kaybı, Uyuşturucu bağımlılığı kaynaklı hafıza problemleri konusunda uzman bir nöropsikoloji doktoru. | Open Subtitles | طبيب نفساني-عصبي مختص بمشاكل الذاكرة من فقدان الذاكرة, أثار بعد الصدمة, و إدمان المخدرات |
Uyuşturucu bağımlılığı zor bir şeydir. | Open Subtitles | إدمان المخدرات أمر.. أمر صعب |
Uyuşturucu bağımlılığı sinsi bir hastalıktır. | Open Subtitles | إدمان المخدرات هو داء غَدّار |