| Bir saldırgan bir uyuşuk olmuyorki, saldırgan ve daha saldırgan oluyor. | Open Subtitles | إنه ليس عصبي و كسول إنه عصبي و أكثر عصبية |
| Zengin, tembel bir uyuşuk olduğumu değil. Ki aslında olduğum şey o işte. | Open Subtitles | و ليس شخص غني كسول و هذا بالفعل ما أنا عليه |
| Kalk, seni koduğumun uyuşuk herifi! Zıpla! | Open Subtitles | استيقظ ايها الكسول الخمول يا ملعون. ـ ستيقظ! |
| Hemen o uyuşuk k.çını buraya getir ve bu dorseyi boşlatmada yardım et! | Open Subtitles | أنزل أيها الكسول هنا وقدم المساعدة بهذه المقطورة! |
| - uyuşuk muyum? Ya da anormal şekilde asabi falan... | Open Subtitles | أبي، هل أنا كسولة وسريعة الغضب على غير العادة؟ |
| Afedersiniz. Elim uyuşuk. | Open Subtitles | آسف، يدي مخدرة. |
| Bu emekli olana kadar sizi uyuşuk tutmaya yeter. | Open Subtitles | الذي يجب أن تُبقيك مخدّر جدا إلى أن يأتي وقت التقاعد |
| Kara safra, fazla miktarı hastayı uyuşuk ya da melankolik yapar, hatta depresif hale gelmesine neden olur. | Open Subtitles | الصفراء السوداء، إن زادت يصبح المريض خاملاً أو سوداوياً أو حتى مكتئباً |
| Eh, en azından uyuşuk bir kurbağaya benzemiyorum. | Open Subtitles | حسناً.. على الأقل لا أبدو كضفدع متصلب كسول |
| "Bu kadar uyuşuk olmasam, daha hissiz olmaya çalışırdım." | Open Subtitles | كنت لأصبح أكثر برودا لو لم أكن كسول جدا |
| uyuşuk. Şu oyuncakları durdur. Harekete geçin! | Open Subtitles | يا كسول ، أوقف هذه الألعاب ، هيا تحرك |
| - Sadece uyuşuk bir böceğim. - Gerçekten! | Open Subtitles | فأنا مجرد طفل كسول - بالتأكيد - |
| Sen uyuşuk bir canavarsın, değil mi? Evet! | Open Subtitles | أنت وحش كسول , أليس كذلك ؟ |
| Hadi, uyuşuk burun. Bana trüf bul. | Open Subtitles | ،هيّا أيّها الكسول إشتمّ الكمأ |
| Bahşiş alamayacaksın, uyuşuk. | Open Subtitles | كنت لا تحصل على معلومات سرية، الكسول. |
| Haydi seni uyuşuk şey kalk artık! | Open Subtitles | إنهض أيها الكسول |
| Uyan uyuşuk kafa. | Open Subtitles | استيقظ ايها الكسول |
| - Meredith uyuşuk değildir. | Open Subtitles | -ميريديث) ليست كسولة) |
| Ben uyuşuk falan değilim. | Open Subtitles | أنا لست كسولة |
| Bütün ayak uyuşuk. | Open Subtitles | الساق بأكملها.. مخدرة |
| Bir kere öldüler mi, virüs birkaç saat içinde uyuşuk bir hâle geçecek. | Open Subtitles | وحالما يلقون حتفهم، فسيصبح الفيروس خاملاً في غضون ساعاتٍ قليلة |
| Virüs uyuşuk kaldığı taktirde bağışıklık sisteminin hastalığı yenebileceği konusunda bulgular var. | Open Subtitles | يمكنه التغلب على المرض إذا كان المريض نائماً في سبات عميق إذا تطور المرض، إبحث عن الأمان |