Tek yaptıkları, yemek, uyumak ve seks yaparken gözlerini sana dikmesi | Open Subtitles | أعني , كل ما تفعله هو الأكل والنوم ... ... ؟ |
Çok, çok seneler boyunca yemek yemek, uyumak ve bir yerleri patlatmaktan başka şey yapmadım. | Open Subtitles | خلال سنوات عديدة لم افعل شئ سوى الأكل ، والنوم ، وتفجير الأشياء |
Ama hayatımızda sadece yurtdışı seyahati, geç uyumak ve gurme yiyecekler tarafından doldurulabilecek bir boşluk açıyorsunuz. | Open Subtitles | يمكنها أن تملأ فقط بالسفر والنوم المتأخر وتناول طعام الذواقة |
Ben sadece tatil için meselenin uyumak ve dinlenmek olduğunu düşünmüştüm. | Open Subtitles | لقد ظننت فقط أن المغزى الحقيق من الإجازة هو النوم والراحة |
Onu gözleyip, yaptığı bir şeye uyan bir ad vermeyi düşünüyordum, fakat bütün yaptığı uyumak ve salya akıtmak. | Open Subtitles | كنت أفكر بما يناسبه لكن كل ما يفعله هو النوم |
Sabahları uyanıp yaşayan ölü puştlarla savaşmak yiyecek aramak, geceleri iki gözünüz açık uyumak ve sürekli bunu tekrarlamak mı istiyorsunuz? | Open Subtitles | أن تستيقظو فى الصباح وتحاربو الموتى الاوغاد ؟ تناول الطعام وتذهبون للنوم و تفتحون عينين أثناء نومكم تتهيأو ثم تكررو ؟ |
Biraz uyumak ve eşyalarını toplamak için eve gitti, çünkü bu gece otele çıkacakmış. | Open Subtitles | عاد للمنزل للنوم و أن يحزم أمتعته و يجد فندقاً للاقامة به |
Yağlı Çin yemekleri,öğlene kadar uyumak ve azgınlık. | Open Subtitles | ... أنا ألقيت حق العودة في بلدي النمط القديم: دهني الصينية، والنوم حتى الظهر... |
Tek yaptığım yemek, uyumak ve şarkı söylemek | Open Subtitles | وكل ما أفعله هو الأكل والنوم والغناء |
Yatak odası uyumak ve sevişmek içindir, kavga etmek için değil. | Open Subtitles | فغرف النوم للممارسة والنوم وليست للشجار |