Beş gün önce Cesurlar gibi davranan âsi bir grup Uyumsuz Fedakârlık'ı vahşice işgâl etti. | Open Subtitles | قبل خمسة أيام، مجموعة خطرة من (المختلفين) متنكرين في زي (الشجاعة) قاموا بغزوٍ وحشيّ على مقاطعة (أبنجيشن: |
Ancak bu kutuyu yalnızca bir Uyumsuz açabilir. | Open Subtitles | ومع ذلك، فوحدهم (المختلفين) من يمكنهم فتح هذا الصندوق |
Anne, artık Uyumsuz olmak istemiyorum. | Open Subtitles | أمي لا أريد أن أكون منحرفة بعد الآن. |
Uyumsuz Mahkûm 08.12.1980 | Open Subtitles | سجين غير مطابق 08-12-1980 |
Avokadoda kan kimyana Uyumsuz bir enzim var. | Open Subtitles | هناك إنزيم في الأفوكادو غير متوافق بكيمياءِ دمِّكِ |
Size tembel, şımarık, bencil ve Uyumsuz dediler. | Open Subtitles | كانوا يقولون لكم أنكم مدللين وكسولين وأنانيون وعديمي الإنسجام |
Sesler yankı yapıp başka Uyumsuz seslerin çıkmasına yol açıyormuş. | Open Subtitles | جميع الأصوات تُحدثُ صدى تُحدث الأصوات الكثيره تأثيرات غير متوافقه |
Gökbilimciler... görünüşte Uyumsuz şeyleri... daha da yakınlaştıran muazzam bir teleskop yarattılar: | Open Subtitles | علماء الفلك توصلوا الى اختراع تلسكوب ضخم لكي يقربا بين شيئين يبدوان :غير متوافقين و هما |
Uyumsuz Zanti "Outer Limits" teydi efendim. | Open Subtitles | زانتى ميسفيتس كان خارج الحدود، سيدى |
Dün Jeanine, Fedakârlık'a yapılan saldırının bir grup hain Uyumsuz ve sempatizanları tarafından yapıldığını duyurdu. | Open Subtitles | أعلنت (جينين) يوم أمس أن الهجوم على (أبنجيشن) تمّ تنظيمه من طرف مجموعة متمرّدة من (المختلفين) وتعاطفهم |
Efendim, Uyumsuz'un hayati değerleri düşüyor. | Open Subtitles | سيّدتي، المؤشرات الحيوية للـ(المختلفين) تنخفض |
Tüm ikinci derece personeli Uyumsuz görevine verin. | Open Subtitles | عيّن جميع الموظفين غير الضروريين لتحقيق بالتفاصيل عن (المختلفين) |
- Uyumsuz, %40. - Maalesef sen de değilsin. | Open Subtitles | ـ من (المختلفين) بنسبة 40 بالمئة ـ أخشى أنك لست المطلوبة أيضاً |
- Uyumsuz, %40. | Open Subtitles | -%منحرفة بنسبة 40"" |
Uyumsuz, %100. | Open Subtitles | -%منحرفة بنسبة 100"" |
Uyumsuz Mahkûm 08.12.1980 | Open Subtitles | سجين غير مطابق 08-12-1980 |
Uyumsuz | Open Subtitles | "الهدف" "غير مطابق" |
Uyumsuz bir evlilikle daha fazla zaman harcamak istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد إمضاء أي وقت أكثر من هذا في زواج غير متوافق |
Bu dış dünya ile Uyumsuz, yazılım ve donanım sistemi.. | Open Subtitles | إنها الطريقة لقول بإنه غير متوافق مع معظم الأجهزة والبرمجيات الخارجية، |
- ...amaçsız, kaybolmuş, Uyumsuz. | Open Subtitles | عواطف كالخواء، والضياع، عدم الإنسجام |
Kırıklar araba içindeki birinde oluşan yaralarla Uyumsuz ama bir araba tarafından çarpılan yaya yaralarıyla uyumlu. | Open Subtitles | الكسور تدل على عدم اهتمام سائق السيارة بصم الضحية ولكناه متوافقه على ان تكون صدمت بواسطة سيارة |
Çünkü MI6, Kraliçe ve ülkesi için... başkalarını feda etmeyi umursamayacak, Uyumsuz genç adamları özellikle arar. | Open Subtitles | منذ أن بدأ المكتب السادس في... البحث عن رجال غير متوافقين... لكنهم مستعدون للتضحية... |
Uyumsuz Zanti "Outer Limits" teydi efendim. | Open Subtitles | زانتى ميسفيتس كان خارج الحدود، سيدى |
Uyumsuz ve can sıkıcıydı. | Open Subtitles | لقد كان غريب ومحرج وممل |
Kafatasında, balyalama sıkıştırmasıyla Uyumsuz kırıklar buldum. | Open Subtitles | وجدت كسور في الجمجمة لا تتناسق مع جهاز الضغط |