- Yav he he. Umarım bu vicdan azabıyla gece rahat uyuyabilirsin. | Open Subtitles | آمل أن تتمكن من النوم هذه الليلة من خلال ضمير الخاص بك. |
Bence uyku ve iş çok yakın ilintili. Ve bu sadece uyurken çalışabilirsin ve çalışırken uyuyabilirsin değil. | TED | أعتقد أن النوم والعمل لهما علاقه وطيده ليس باماكانك فقط العمل بينما أنت نائما يمكنك أيضا النوم أثناء العمل. |
Bu işleri değiştirir. Tabii ki de burada uyuyabilirsin. | Open Subtitles | حسنا ، الأمر مختلف بالطبع ، يمكنك النوم هنا |
Eğer arabada çok rahatsız olursan, dışarıda da uyuyabilirsin. | Open Subtitles | لو تشعر ان السيارة ضيقة عليك, يمكنك ان تنام بالخارج |
Onu odasından çıkaracağım. Böylece orada uyuyabilirsin. | Open Subtitles | طلبت منه ان يترك غرفته يمكنك ان تنام هناك |
Yatak odasında veya kanepede uyuyabilirsin. | Open Subtitles | تستطيعين النوم في حجرة النوم أو على الأريكة |
Cehenneme kadar yolun var. O lanet divanda uyuyabilirsin! | Open Subtitles | اذهب إلى الجحيم ويمكنك النوم على الأريكة اللعينة |
- Çok iyi olur. Benimle uyuyabilirsin. | Open Subtitles | يجب أن تأتي، أنتِ تستطيعين حتى النوم معي في السرير |
Ben uykuya dalana kadar bana sarılıp sonra istediğin gibi uyuyabilirsin. | Open Subtitles | لم لا تضمني حتى أغفو؟ وعندئذ تستطيع النوم كما تشاء |
Ya da kızların odasında da uyuyabilirsin. Bir insan bu yatakta nasıl uyuyabilir ki? | Open Subtitles | او يمكنك النوم في غرفة الفتيات كيف يمكن لاي احد ان ينام على هذا السرير؟ |
Uçakta yol boyu uyuyabilirsin... Ve first class biletle uçuyoruz... Ne kadar müthiş değil mi? | Open Subtitles | بإمكانك النوم طوال الرحلة، ونحن في الدرجة الأولى أليس ذلك رائعاً؟ |
Kazakistan'da gelirsen, evimde kalabilirsin, evimde uyuyabilirsin ve kız kardeşimle yatabilirsin. | Open Subtitles | عندما تأتي الى كازخستان تستطيع البقاء ببيتي تستطيع النوم ببيتي وان تستخدم اختي |
Kazakistan'da gelirsen, evimde kalabilirsin, evimde uyuyabilirsin ve kız kardeşimle yatabilirsin. | Open Subtitles | عندما تأتي الى كازخستان تستطيع البقاء ببيتي تستطيع النوم ببيتي وان تستخدم اختي |
Shannon, istersen bizim yatakta uyuyabilirsin | Open Subtitles | شانون تستطيعين النوم على سريرنا لو أردتي |
- Yapma, Tess! Yarın Pazar. - Kilisede uyuyabilirsin! | Open Subtitles | هيا تس ,غداً يوم الأحد تستطيعين النوم في الكنيسة |
Üste çıkıp uyuyabilirsin. | Open Subtitles | و تكون العليّة في الأعلى، و يمكنك النوم فيها. |
Eğer o güvenlik kamerasını çevirirsen uyuyabilirsin ve kimse farkına bile varmaz. | Open Subtitles | إن أدرت كاميرا المراقبة، يمكنك أن تنام ولن يعلم أحد. |
En azından şimdi huzur içinde uyuyabilirsin! | Open Subtitles | يمكنك ان تنام في سلام الان غير ذلك سنظل نستقبل زوارا |
Şimdilik burada uyuyabilirsin. Kocam bundan hoşlanmaz ama, pekala. | Open Subtitles | يمكن أن تنام هنا الآن زوجي لن يحبه هذا ، لكن سيتفهم |
Ben bu gece de bebeğe bakarım. Sen de rahat bir uyku uyuyabilirsin. | Open Subtitles | سأراقب الطفلة مجددا ويمكنك ان تنامي خلال الليل فعلا |
Belki daha kolay aşık olursan daha iyi uyuyabilirsin. | Open Subtitles | ربما إن وقعت في الحب بأكثر سهولة ستنام بشكل أفضل |
İşimiz bitince uyuyabilirsin. | Open Subtitles | يُمْكِنُك أَنْ تَنَامَ متى ماأنتهيت. |