Bize ne zaman uyuyacağımızı, ne zaman uyanacağımızı ne zaman yemek yiyeceğimizi, ne zaman savaşacağımızı ne zaman kaçacağımızı ve ne zaman âşık olacağımızı söylerler. | Open Subtitles | تخبرنا متى نذهب متى ننام ومتى نستيقظ متى نأكل ومتى نقاتل متى نهرب |
Tamam, o hala dışardayken nasıl uyuyacağımızı bile bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعلم كيف يفترض بنا أن ننام وهي ما زالت في الخارج |
Bu gece nerede uyuyacağımızı kararlaştıralım mı? | Open Subtitles | علينا أن نعرف أين ننام هذه الليلة |
Gerçek bir yığın olup hep birlikte uyuyacağımızı söylemiştin ama şimdi gizli bir oda istiyorsun ve KW da temelli gitti. | Open Subtitles | قلت إننا سننام جميعاً في كومة كبيرة والآن تريد غرفة سرية و"ك. |
Çok fazla uyuyacağımızı sanmıyorum ya. | Open Subtitles | ليس أنني تصورت أننا سننام كثيرا |
Ne zaman yiyeceğimizi, uyuyacağımızı, işeyeceğimizi söylerdin. | Open Subtitles | تخبرنا متي ننام ونأكل أو نتبول |
- Huera, nerede uyuyacağımızı sana gösterecek. - Bu taraftan. | Open Subtitles | هويرا ستريكِ أين ننام - من هنا - |
Bir gece önce kamp yaptık ve Tibetli arkadaşlarım dışarıda uyuyacağımızı söyledi. Ben de "Neden? Çadırda yeterince yer var" dedim. | TED | وفي الليلة الماضية ، خيّمنا و قال أصدقائي من التبت ، "سننام في الخارج ." و سألتهم " لماذا ؟ هناك مساحة كافية فى الخيمة ." |
Ne için? Ben otobüste uyuyacağımızı sanıyordum. | Open Subtitles | إعتقدت بأنّا سننام في الحافلة |