Kim kalmak isterse ya sandalyede oturacak ya da yatakta uyuyacak. | Open Subtitles | من يريد البقاء فسيجلس على الكرسي . أو سينام على الأرض |
Birisi o şeyin üzerinde uyuyacak ve bize dava açacak. | Open Subtitles | يوماً ما سينام أحد ما عليها وسيقوم بمقاضاتنا |
Greg, Debbie'nin odasında kalacak. Ve o da seninle uyuyacak. | Open Subtitles | جريج سيمكث فى غرفة ديبى و هى ستنام معك الليلة |
Birkaç gün burada misafir kalacak, sen dışarda yatacaksın. O kulubede uyuyacak. | Open Subtitles | سوف تكون ضيفتنا لعدة أيام لذا أخرج لفافة فرشك ,فهى ستنام فى الكوخ |
uyuyacak bir yer ve içimde büyüyen küçüğü yaşatmak için yiyecek bulmaya koyuldum. | Open Subtitles | وبدأتُ في البحث عن مكان للنوم وطعام ليُغذي الشخص الصغير الذي ينمو بداخلي |
Siz küçük bebeklere uyuyacak bir yer bulmalıyız. | Open Subtitles | نحن يجب أن نجدك تعامل باهتمام كبير قليلاً مكان للنوم |
Hepimiz bunu seviyoruz, ve eğer bize bu hikayeyi okursan... herkes uyuyacak. | Open Subtitles | نحن نحب هذه ...و إذا قرأت لنا القصة الأن فسوف ينام الجميع |
-Şey, en azından uyuyacak. Matthew, yardım et de onu salona taşıyalım. | Open Subtitles | حسناً، على الأقل فهو سينام كما تعلمون ماثيو، ساعدني في آخذه الى غرفة المعيشة |
Biliyorum bebek ilk başta bizimle uyuyacak... ama beşik satıştaydı. Don Fernando size ne dedi? | Open Subtitles | سينام عندنا الطفل في البداية ماذا قال لك دون فرناندو؟ |
Kahvaltı ve yemeklerini kampta yiyecek ama koyunlarla uyuyacak biri! | Open Subtitles | و سينام فيها ستأكل فطارك و عشائك في المخيم لكنك ستنام مع الغنم |
Bugün seçilmiş olanlar yarın yataklarınızda uyuyacak kişilerle tanışın. | Open Subtitles | انتم اللذين تم اختياركم لانعرف من سينام في فراشه غدا صباحا |
Nerede uyuyacak, yemek yiyecek ve tuvaletini yapacak peki? | Open Subtitles | الأثنين؟ أين ستنام وتأكل؟ وتذهب إلى الحمام؟ |
Minik Serçe, benim pencere kenarından alıp odama koyacağım yuvasında uyuyacak! | Open Subtitles | بل ستنام في عشها الذي سأحضره من على عتبة النافذة وأضعه في غرفتي |
Eğer şimdi uyuyacak olursam, 20 saatten önce kalkamam. | Open Subtitles | لو ذهبت للنوم الآن سأغرق في النوم لمدة 20 ساعة |
Bütün bu itiş kakış yalnızca uyuyacak bir yer için. | Open Subtitles | كل هذا العناء والتدافع لمجرد الحصول على مكان للنوم |
Ayrıca öldüğün zaman uyuyacak bir sürü zamanım olacak. | Open Subtitles | بالإضافة لذلك, سيكون لديك كثير من الوقت للنوم عندما تكون ميتا |
Sonunda kendisine uyuyacak bir yer buldu, değil mi? | Open Subtitles | على الأَقَّل لديهِ الآن مكان ينام فيه، صح؟ |
Bizim şabalağı eve göndereceğiz, ev ilaçları yiyecek, sonra da uyuyacak. | Open Subtitles | ندخلها إلى المنزل المنزل يأكل الدواء، ثم ينام |
Benim içeri tıkılmama neden olan aşağılık herifin koridorun aşağısında uyuyacak olmasına bir türlü inanamıyorum! - Bunu biliyor musun? | Open Subtitles | لا أستطيع تصديق أن من قام بسجني ينام هنا |
Dinle, cömert teklifin için teşekkür etmek istiyorum ama bu gece uyuyacak bir yere ihtiyacım olacağını sanmıyorum. | Open Subtitles | أصغي إلي، أردت أن أشكرك على عرضك السخ الذي قدمته لكني لا أظن أني بحاجه إلى مكان لأنام فيه هذه الليلة |
Hava kararmadan önce uyuyacak bir yer bulmamız lazım. | Open Subtitles | هيا بنا, نحن بحاجة لايجاد مكان لننام فيه قبل حلول الظلام |
Biz nerede uyursak siz de orada uyuyacak, ...ne yersek, siz de onu yiyeceksiniz. | Open Subtitles | ستنامين حيث ننام، وستأكلين مما نأكل، وستغتسلين حيث نغتسل. |
Büyükanne beni kapı dışarı etti o yüzden bu gece uyuyacak yerim yok | Open Subtitles | طردتني جدتي وليس عندي مكان للمبيت الليلة |
Sanırım kendine uyuyacak başka bir yer bulman gerekecek. | Open Subtitles | أعتقد أنه عليك أن تجد مكاناً آخر لتنام فيه |
Bu gece burada uyuyacak olan herkesi, sevdiği her şeyden kopartılmış olanları, kendisinden kopartılmış olanları. | Open Subtitles | كُلُ رجلٍ سينامُ هُنا الليلَة تمَ عَزلهُ عن كُلِ شيءٍِ يُحبُه تمَ عزلهُ عن ذاتِه |
Onun için tılsımı bulamazsak sonsuza kadar uyuyacak! | Open Subtitles | سوف تنام الى الابد اذا لم نجد التعويذه من اجلها |